06.ARALIK.2017 İMPARATORLUK 14
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ

Rahman’a kul olmak gerekir. Fakih olmak, hakiki olmak, yol olmak gerekir. Umman olmak gerekir. Bir’e hizmet gerekir. Simsiyahın kervanı olmak, yarına varmak gerekir. Aşkla çalışmak gerekir.

Ben dünya ummanlarında kontrol kurarken, ben dünya dürümlerinde Kuran okurken, her yaşamdayım canlar; her yaşamdayım.

Soy, sop ilimdir bana... Ben, İnsanlık Kodu olarak bu çalışmayı yapmaktayım. Muktedir olmak, murat olmak, Kuran olmak, yaşam olmak…daha önemlisi; eşya olmak ve bu eşyaya inmek... beden olmak, yarını Hakk İlmi’yle dillemek ve kalem olup, huzurlu bir çalışma yapmak…

Düzen kurabilmek... Özgör çerçevesinde yürümek…ve göz, öz ve ses olmak... Darı, bolu bilmek... Eni, boyu bilmek... Olu bilmek... Olmuş olanda olup, olmuş olacak olanda, olabilmek...Her an olmak... YA KA HA olup, YA KA HA olmakta olana KA HA olmak... Hep HA olmak ama KA HA olmak...Ve Ziya Kelamda, Hakk İlmi’yle dillendiğinde, hakiki levhide insanlaşmak...Çırpmadan çarıkları çıkarıp, insanlığa inmek... ama yolcu olmak...

Dönüp dünyayı izleyebilmek... Geçmeden geçmek... İndiğinizde kelama inmek ve dünyanın nuru olmak... Ve zoru aşmak...

Bu dünya hepimizin yüreğindeydi. Biz, bu dünyayı gözlerimizle izledik hep... Ama yüreğimizle izlemeye geldik canlar!

Bu dünya bize, Kuran’dı. Biz buraya, Kuranı okumaya değil, Kuran’a kul olmaya da değil ama bir Kuran daha kotlamaya geldik. Ve o Kuran, biliştir.

Bugün dünyada isek, nefes içindir canlar, yaşam içindir. Dini kapıların tümünden görev alıp, Kuran ululuğuyla, murat içindir çalışmalar. Temizlik içindir; yaşamın temizliği…

Kiri, Kuran saydılar. Uluları, Turan saydılar. Yaşamları, kaynak saydılar. Masiva’yı kir ve pisliğin, Nisa Kalemi saydılar.

Canlarım; cennetlilerim, “cinler” dediler, dinlediler. Cin nedir bilir misiniz? Cin, insanın kulluğunda olandır. Ama cinden çekindiler. Oyun oynandı dünyada hep, oyun oynandı.

Cenneti, “kelam” diye dilleyene; “kalem, ilimdir” diye geldiler. Sanıldı ki dünyanın yoğunluğu artacak ve dünya kontrolu bu şekilde sağlanacak.

Dünya yoğunluğu, Allah’ın İlmi’yle artar canlar. Dünya yoğunluğunu başka şekilde artırmak mümkün değildir.

Doludizgin yaptığımız bu çalışma, Hora Gemisi’nin ötesindeki geçiş kapıları içindir aynı zamanda. “Hora Gemisi” dediğim bir gemi var canlar, uzay boşluğunda…dolu dizgin çalışır ve bizim doğum kalemimizdir o.

Dünya ilmiyle çalışacak olanlar, o yoğunluğa inerler ve oradan ilmi alırlar, dünyaya geri çekilirler. Ama Orta Kapılar’ın hiç birisinde doğa, kök gerçekliğini kotlamadı. Muktedir insan, tohum olamadı. Yerkürenin gücü artmadı.

Bundan sonra daha yüksek bilgilerin, Düzen Kotları’yla dünyamız olan bu planete indirilmesi için yoğunluk artıracak olan güçlü kalemlere gereğimiz vardır. İşte; bu kalemler, kotlanmış nefesler tarafından, bütünün gücüyle dünya planetine indiriliyor. Ve bu bilgilerin gerçek kalemleri, dünya dışı varlık kalemleri olacaklar.

Dünya dışı varlık kalemleri de bu bilgileri, fırtınaları önlemek üzere, geri çekiliş kalemleriyle yapacaklar; geri çekiliş kalemleri burada bilişi kotlayacak. Geçiş gemimiz olan Hora’nın ötesinde, farklı gerçeklikleri kotlayacak olan geniş kalemler olması için, farklı Kervanlar olacak, farklı fertler bulunacak. Ve onların geçiş kapıları olacak. Bu kapılar, Hora’nın ötelerindeki kapılar olacak…geniş kapılardır bunlar ve geniş kapıların dünya planetine açılabilmesi için, insan sıhhatli olmalıdır. İşte; “sağlık, sıhhat” dediğimiz de budur. Ve bundan dolayıdır ki Sistem, Nizam, Düzen gücü olarak dünyayı kaleme indirenlerin sıhhatleri önemlidir bizim için. Ve hepinizin sağlıklı olmanız mutluluk verecek bize.

Ve dünya dışına, dünyayı çekecek olanların, doğanın gücüyle de bütüne hizmetçi olmaları, bölüşüm içinde görev taşımaları gerekir; “bölüşüm” diyorum. Benim görevim, senin görevin; hepimizin görevi olacak ama bölüştüğümüz görev, bütünün kültünde teknik olarak yaşamı kotlarken, yenilenecek…ve herkes kendi kotlarıyla çalışacak. İşte; yaşam, bu şekilde korunacak.

Çorba…çorba…çorba, hep çorbalar pişti yaşamda…ama insanlık kelamda, kalem olup kendi yüreğini dürümlerken, doğanın gücüyle de olacak.

Bu doğa nasıl bir çalışma yapıyor bilir misiniz? Sanırsınız ki insanın dışında çalışan yok! Doğadan öte bir doğada, bu doğayla biliş halinde kotlama yapıyor.

Hepinizin yüreğinde bu bilgiler olmalıydı. “Benim tohumum, senin tohumun” dediniz hep. Tohum biliştir ve en güçlü biliş, İnsanlık Bilişi’dir. İşte; insanlık bilişinin, doğal dirilikleri kotlayışı bu nedenle önemlidir. Ve hepiniz, kendi yoğunluğunuzdaki kotlarla çalıştığınız sürece, muktedir kelamı kotlayacağınıza kesin olarak emin olmalı ve hakikiyetle kotlamış olmalısınız.

Dünya yaşam forumları çok özeldir. Her yerde bu forumlar yoktur. Dünya dışında var mı? Yoktur canlar. Dünya yaşam forumları, dünya içindir ve dünya diriliğinde mevcuttur bu forumlar.

Bilirsiniz ki bir çok çalışmada, bir çok forum Mutlak Kuranlar olarak kotlamışsa da, yarının kaleminde bu forumların kalem olabilmesi önemlidir.

Ben beni yaratırım. Ben bir levhiyim. Her anda varım ama hepinizin iyi bilmesi gerekir. Ki bir fidanın da bunu yapması gerekir. Bir fidan; kendini, kendi yüreğiyle, kendi yoğunluğuyla her bir yaşam formuyla kotlayabilmelidir. Ya da bir böcek, ya da bir çiçek…ve bu, bu şekilde olacak. Formal sistemleşme, kotlanmış ilimle bütün kültleri kotlayacak ve soyun sonsuzluğu bu şekilde sayfalanacak. Ve daha da önemlisi her bir planette, kelam kalemleri formal kayıtları diri olarak kelama kalem olup, çekecekler.

Ve siyah; en güçlü ilim ama simsiyah daha güçlü ilim ve en büyük siyah; Mustafalar’ın ilminden öte olan kelam…karanlığın tendeki ilmi, tüm zamanların kelam olan levhi kaydı…

Doğanın görevi; sizi, size kaynak yapmak ama sizin göreviniz de kelamı kalem yapmak. Her şey, her şeyle kontrol kuracak. Ve dava biliş davasıdır.

Ve bugün, dünya üstü varlık toplumları da bunu sizden dinlemek istediler. Ellerini, ellerinize uladılar. Yaşamınızı, yaşamlarına uladılar. Kaynağınızı, kaynaklarına uladılar ve tohumladılar. Bunun sonrasında ne oldu? Her biri sizle, sizi bildi ve sizle sizleşti. Ve hepiniz, hepinizle biliş halinde, sesleştiniz. Bu şekilde mutlak olduk.

Çok mutluyuz canlar; bu çalışmadan dolayı! Çok mutluyuz.

Tanrı Kalemi olan sizlere, hürmetle, Hakk Teknikle kaynak olabilirsek ne mutlu bize. Bizlere, bizlerin yüreklerinize, kaynak olmanızdan dolayı has tahditsizlikle kucakladık sizleri.

Çok mutlandık canlar, çok! Hepinizi kucaklıyoruz.

https://vimeo.com/247355409

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ