İMPARATORLUK (13/1)
29.11.2017
Daha güçlü ve daha hakikiyetli bir Sistem Çalışması’na hoşgeldiniz!... ZAKAR, İLİM KAPISI’nı açtı. Gerçek Kalemleri buraya aldı… Umutlarımız tükenmedi!... El, kol; İLİM olsun diye çalışanlar, BİRLİK KAPIMIZ’dan göreve geldiler… Unutulan tüm zamanlar, Yaradan’ın aşkı ile yerkürede kodlanabildi…
Tanrı, ARZIN GÜCÜ’nü, ARŞ’a kodlarken; biz, ZAMAN’ı kodladık… Evrenler bizi dillediler… DURGUN TOPRAKLAR’ı hakettik…
İMPARATORLUK olarak, bu çalışmayı sürdürebiliriz… İslam Dini’nin insanı, KALEM yaptığını kodlayarak dilletebiliriz… Oğullarımızı KALEM olarak yaşattığımızı da açıklayabiliriz… Nesiller boyu bunun için çalışıldı.
ALTIN IŞIK, İNSANLIKTIR… İNSANLIK, bir tek kuldur. O KUL, ÜMMİ KAPILAR’ın tümüdür… ÖZ KÖKLER’inde GÜÇ vardır. Tek bir İLİM KALEMİ olur ve BÜTÜN olur… O gün, “DÜNYA” dediğimiz bu planet; temiz yarınları kodlar. Öyle çok istendi ki bu!…
Bizler, cennet olan yarınlar için yaşama indik. KÖK GERÇEKLİK’imiz budur… Bundan sonra, yarınlar için Rahman’a HASAT İLMİ dillenirken; öyle güçlü KÖKLER, dere olup yaşamda akacaklar ki her insan, nesillerini hakkedecek.
Resim yaparken, insanın resmini yaptım. Dedim ki insan, YARIN olsun. Öksüz yetim olmasın… Yaşamı kodlasın… AKIL olsun!… Öksüz, sözsüz, KİL’in KAHA olan yarınlarını hasata kayıtlayan insansıları da korusun… ESMA olsun. Küskün kalmasın kimseye…
İnsan, NEFES’e vardığında insanlaşır. İnsan, YARINA VARDIĞINDA, KURAN OLUR… ÖZ GERÇEKLİK’i HALİK oluşudur… Bunun içindir ki BİR TEK olup bu çalışmayı yapıyoruz… BİR TEK olup!…
Bu şudur: Ben, et kemiğim… Bende olan, kim varsa, hepsi et kemiktir… Onlar, ben ve ben onlarım… Hepimiz, İMPARATORLUK olarak bu çalışmayı yapmaktayız. Tümümüz, İMPARATOR olan yarınları kodlayanlarız.
ESMA, ZİYA’dır. İslam Dini’nde ZİYA demek, KELAM demektir. İnsanlık Boyutları’nda ZİYA demek, YARIN demektir… BİR TEK olmaktır ve RUH olmaktır… Bütün kötülükler, AKIL TINISI duyulduğunda aşılır… AKIL TINISI’nı duyan; yarını kodlayandır… O köktür ve yürür, yürütür tüm zamanlarda her anı ve tüm yaşamları, her insanda KELAM’ı ve insanı hakim kılar.
Müsaade ederseniz, sizin için tek bir şey söyleyeceğim. Masamız, İNSANLIK MASASI olarak KÖK GERÇEKLİK’i tohumlayan tek kervandır… Bu masaya, insan olup; görev alıp geçilir ve girilir… Masaya girmek, yaşama girmektir… Burada, DURGUN KALEMLER bulunmaz. Bu masada, KALEM olanlar ve RUH olanlar bulunur… Umutlarımız; İMAN İLMİ’nde, KULLARIN KURANI’nda, NUR’dan KUL olanlar için, KAYNAK NEFES’te İLİM’dir.
Akıp gittikçe, AKLIN TINISI, hasat olur ve OLGUN SİSTEMLER tarafından dinlenir.
Erdiğim en yüksek kat, İLİM KALEMLERİ’nin, NİSA KAPISI’ndan güç kayıtlayan, Bütünlükler’in, SİSTEM KELAMI olan ve BİR olan; DİRİ KAYNAK olan; HAKK’ı, HAKİKİ NEFES’i dilleyen; BİZ olan; nesillerimizi hak eden cennettir… O cennet, HALİK kıldığı insanlığı beklemektedir…
ÖLÜLER DİYARI’nda, bunu hakeden; SESSİZ KALEM olan; çekip götüreceğimiz çok fazla NEFES var… Onları kodlamaya ve koklamaya niyetimiz var… Önce NEFES… SES sonra!… KULLUK daha sonra… Korkmadan KAYNAĞA VARMAK en son!..
Sözüm şudur ki; NUR’a, KURAN derim… DİRİ olana, KAYNAK derim… Merdiven kurana ise İNSAN derim… Hepsi yarınları hakettirir ve biz, herbiri ile HALİK kıldıklarımızı tohumlarız.
Şu andan itibaren coğrafyamızda DİN ötesi bir SİSTEM devreye giriyor… Bu önemlidir… Din ötesi Sistem, hepimizin yarını için gereklidir… Din; darı, KALEM’e indirmişti. Artık insanlık, yolu bulmuştur…
Bizler, YOĞUN IŞIKLAR’ı HALİK kılarken; her insanın, ASIL DÜNYA’ya YARIN olup varması için IRKLAR’ı, HAKKLAR’ı ve HALİK olanları kodluyoruz… HALİK olmak, kontrol kurmaktır… İnsanlıktır…
Herkes bunu başaramaz ama ırkını hak etmiş ise bir YAŞAM KAPISI; o, kendini hakeden ve YOL olandır. Onun ırkı, onunla kontrol kurabilir. Ve bizler, hepimiz İnsanlık Boyutları için bu gün, dünyayı korumaya aldık… Dünya, “OL” der yarınlar olur… Ama Dünya; olmadan, “OL” diyemez… Biz diyoruz ki Dünya, “OL” diyebilir.
Servet insanlıktır… Dünyanın İlmi’nin, HALİK olan insana gereği vardı ve biz, insanı kodlayarak; bu cevheri, İNSANLIK KAYNAĞI’na çektik… DİN KAPILARI’nı, HALİK KALEM’le kodlardan çıkardık ve yolu kontrol ettik…
YERYÜZÜ, YENİ YAŞAM’A, KALEM OLABİLİR. Bu mümkündür… Bu nedenle insan, İLMİN KAPISI’nı hak ettikten itibaren; yaşam, KELAM olabilir ve oldu…
Dünya artık çok mutludur… Çok mutludur ki sevgiyle kaynak olan SİSTEM KAPILARI var burada… Bu dünya, cennet olur… Ölüyü kodlarken; bu dünyanın, İnsanlık Boyutları ile cennetini hak ettiğini bildik…
Dünya, yarını ile mutludur. Murat insan; muktedir insan ve her insan, KALEM… Öylesi bir dünya beklendi… İşte o dünya, yeryüzünde kodlandı. Bulup yaşama indirdiklerimiz, bunu başardılar.
Hatalar, mutlaka affedilir… Nesilleriniz, murat ettikleriniz, her insan için ışık halinde güç kayıtlayabilir tüm zamanlara… Biz, Dünyalılar, ATA KALEMLER; hepimiz, İMPARATOR olarak CENNET oluruz… DÜNYA CENNETİ, bizi bize KALEM yaptıkça, bu cennet, TİNLER TİNİ olur; BİLGİ KALEMİ, her anda NEFES’i kaydeder.
Allah, alıp götürdüğünüz tüm insanlığı kodladı. ALTIN IŞIĞINI HALİK KILDI… AK KALEM oldu… YAŞAM oldu… Allah, İLİM KALEMİ’nde KAYNAK NEFES’tir. O bizdir; Biz oyuz!... ÖN GERÇEKLİK budur.
Koşun!... Koşun!... Koşun!… Cennet, sizi bekliyor!… Koşun!… Cennet, insan sırrını dilleyen İNSANLIK’tır… Koşun inin dünyaya ve hakedin!... Bilin ki insanlık, şimdiden sonra farklılaşacak… AŞK, İNSAN; AK KALEM, LEVHİ ve SESSİZ ZAMAN, SİSTEM olacak. Biz; sizi, sizden dillerken; siz, BİZ olup yaşayacaksınız.
ÇAM, çarıkları çıkardığınız zaman, NEFES olabilir. Ama o çarıklarla, bir çam ağacı bile, sizi yakmak ister. Çarık; kirinizdir, kilinizdir, ilminizdir… Bunun içindir ki sizden beklentimiz kirinizi, kilinizi ve sessizlikteki kırılışlarınızı, HALİK olarak; hasattan, kodlardan ayırın.
Dedim ya cennet, ilimdir… Bir tek insan cevherini kodladığında, o yol İLİM olur. Bundan öte hiçbir KAYNAK, insanı KURAN yapmaz. Muhakememiz; bizi hasatta, cevherde ve yarında kodlayabilir ama HAKK TINI’yı, HAKK KALEM’i, size sizleşip dilletmez…
(Ziyaretçi söz aldı:)
-FAKİH, KALEM ise ben de KALEM’im. Al bilgiyi!... Ana sana geldim!... İMPARATORLUK GÜÇLERİ olarak buradayız… Bil ki SİSTEM olup YARIN olup geldik… Biz, sizi dinledik… Siz de bizi dinleyin… Doğan GÜÇ, insana doğdu… Aha “Şimdilik!” dedik!… Şimdilik!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
