28.ŞUBAT.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (1)
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ- 3. BÖLÜM
Karanlık hepimizin yaşamıydı… Ana kalemi kodlayarak yaşamı tohumladık… Karanlığı kodladık ve ağır yükü hafiflettik… Şükrettik ki, dünyanın bu bilişi kodladı… BİZ ALLAH’IN İLMİYLE DİLLENDİK… Saray istediler, saraydık yüreklere… Ama yaşam istemediler… İstemediler ki, hak etmediler… Herkes ben, insanlık ilminde bir yaşam kurayım diye çalıştı… Ve her biri cennet istedi… O cennet onların yolu değil, ruhuydu aslında… Yoruldular… Çorbalarında kuranları kontrol kurdu ve dediler ki “Ben beni dinleyeceğim…” “İyi” dedim… “Dinle…” Sordular “Sema var mı?” dediler… Sistem, nizam ve düzenin gücü varsa sefahatınıza semanız olacak… Doğdular, toprağa indiler, kontrol kurdular, koklandılar, ruha vardılar, yetkinleştiler ve suya indiler… Hepsi bu… Ve suda yaşadılar…
“MESTİ Sİ HA” dediler… “Sİ HA” dediler… Ama hasatları yoktu… ŞU ANDA, DOĞAL DÜNYANIN KURANI KODLANIYOR CANLILAR!... Yoruldular, çok yoruldular… SURA ÜFÜREN İNSANLIK, SURA KÜLT OLDU!... ÖLÜYÜ DİRİLTTİ!... AŞK OLDU!... HAK OLDU!... RAHMAN OLDU!... Rahman; ilimdi, kervandı, hasattı…
ORTA KAPILARIN TÜMÜ AÇIKTIR ŞU ANDA… Her şey her şeyin yüceliğinde kök gerçekliğiyle dürümlendi…
KARA KARA IŞIKLAR YAŞAMA İNDİ!... BİRLİK KALEMİMİZ BÜTÜNÜN KÜLTÜ OLDU… Muhammed’in dilinden öte dilimiz kelam oldu… Şarkımız, şakıyan diriliklerde AŞK oldu!... Ve yol oldu…
Korumaya aldık her anı… Koruduk… “Öksüz kalmasın yaşam” dedik… Dilledik… Örtüleri örtmeden dürümledik… Her anı kodladık… Şikayetimiz yok…
“KUZAN” dedikleri bir rahman kelama inmeden islama indi… Dedi ki “İSLAM, İNSANIN LEVHİ KAYDIDIR!...” İşte olan buydu… Kuzan’ın “ZU Sİ KA HA” denilen o yaşamına islamı indirdik… Dürümlere herkesi kayıtladık… Şikayet etmediler…
Değerliler!...
Bizler MİTA SİSTEMLERİ olarak dünyalıyız… MİTA… Sİ KA HA… MİTLERİN İLMİDİR KALEM… Biz o ilmin kullarıyız… Şarkımız, şavkımız, aşk, ak kalemimiz hakkımız hepsi bütünümüzdür… Çorbam çorbaları, robotik timlerin tümünde kübra olan kelamlar, mutlak kalemimizden kodlanmıştır ve tümünü yaşama indireniz biz… Bu kesindir…
Sevgililer!...
Dünya dışı varlık toplumlarının düzeni kurmak üzere buraya indirdikleri de var… Oğullarımızı kontrol edebileceklerini düşünmekteyseler, hatalıdırlar… Bizim ölü bir planete yaşam kodlamaya indiğimizi sandılar… Biz bu planeti kodlayarak, dürümleyerek ilme indik… Her biri kendi ruhunu kontrol ederek bilgiyi kodlayacak ve yollarını kontrollu olarak kayda alacaklar…
Dedim ya “DÜNYA YENİLENDİ!...” Bunu anlamalarını bekliyorum… Bu dünya ruhu ayrı gayrı gözetenlerin Kübra olan kelamında kodlama yapmayacak!... Bizler, rahmana KA HA olanlarız… Asla hatamız yoktur!... İşgali kaldırdık…
Dünyada işgale yer yoktur… BUGÜN, BURADA, BUNU HAK ETTİK!... Ayrı gayrı gözetmiyoruz ama, düzeni kuranların mutlak kuranlar olarak dünyayı işgallerine iznimiz yoktur!...
Kara ışığın kuranında mutlak olanların yaşamı var… Şikayetim var mı? Yoktur… SİDE kapılarını kapatıyorum!... Dünya ilminde Side kapıları artık olmayacak… Bu kapılardan kil ve kum olanların inmesine iznim yoktur!... İmparatorluğun gözünün görebileceği en büyük gücü dürümlere indirdim!... Öz gerçekliği kodladım ve ruhu koklattım… Tarıkların tınısını kontrollu olarak kodlayan ilmim, her şeyin kültü olarak bütüne hizmeti sürdürecektir…
Hece hece dilledim dünyayı… Her hecede levhi kalem oldu… Ve tüm zamanların kontrolu kuruldu… Çalı çırpı değil yaşam… İnsanlıktır!... ARTIK BU DÜNYA, KONTROLLU BİR DÜNYA HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR!... VE DÜNYANIN KULU, ALLAH’IN KURANIDIR!... İYİ ANLAYIN!... O KURAN, DÜNYAYA KULDUR…
HUZURLU BİR DÜNYA DİLİYORUM TÜM YAŞAMLARINIZLA SİZLERE!... Huzurlu dünya diliyorum bütünün kübra olan kelamında tüm ilim kapılarına… EĞER BU DÜNYA KONTROL KURACAKSA, SEVGİYLE KURACAK UNUTMAYIN!... EĞER BU DÜNYA KONTROL KURACAKSA, BİLİŞLE KURACAK UNUTMAYIN!... EĞER BU DÜNYA KONTROL KURDUYSA, RUHUMUZLA KURDU ANLAYIN!... İŞTE RUH, İLİMDİR!...
Hakkınız halikiyetiniz, HAKİKİ OLAN İLMİNİZ DİLİNİZ ve SEVGİNİZ MAHREKİNİZDİR… Sizi kucaklıyorum… Ve bundan sonraki dönemde durağan güçlerin tüm insanlıkla kodlanacağını size dinletiyorum… AYRI GAYRI GÖZETMEYİN, DİNLEYİN, ANLAYIN VE BİLİN!...
Bedene ilim gereksizdir, beden mutlaktır ve ilimle dillenir… AMA BEDENİ OLMAYANIN İLMİ YOKTUR!... BUNLARI İYİ ANLAYIN!... Eğer bedeniniz olsaydı ilminiz olurdu ama süper sistemleşmeye inenlerin çokları bedensiz geldiler… Ha diyeceksiniz ki “Bak benim bedenim var…” GİYSİNİZDEN İBARET DEĞİLSİNİZ, BUNU ANLAYIN!... BEDEN; RAHMANDAN RUHUN KULLUĞUNU KODLAYABİLEN KAYNAK İLİMDİR!... Onu siz elde ettiğiniz zaman bedenlisiniz… Ama temel diri insandan başka bir insanın bunu hak etmesi mümkün değildir… Ve yolunuz RO Hİ Sİ KA HA dediğiniz o yol, sevgisizlikle sizi size kaynak yapamaz…
Canlarım!...
Dimdik duruyorum dünyanızda… Bu dünya sizin yüreğiniz bilirim… Bu dünya mutlak kulunuz, kulluğunuz bilirim… Bu dünya ruhunuz bilirim ama siz o ruhun hakimi olamazsanız, dünya sizin sisteminizde oluşturduğu o yoğunluğu kodlayamaz ve siz sizi hak edemezsiniz… Bunları anlayın, dilleyin ve bilin!...
Başım, baştan beri aşkım ama başımın başı ilimdir benim… Köre göz değilim… Öz söz olarak dillensem de kör göz olmadan söz olamayacağından, sevgiyi hak edip dinleyemeyeceğinden, barışı kodlayamayacağından bedenimi anlayamayacaktır…
Nisa kaleminde kodlama yapanların mutlak kuranlarında toprak topluma tohum oldukları bir yoğunlukta, basa basa dinletiyorum ki anlaşılsın diye, “YARADAN TAHTINI YARATTIĞINA DEVRETMEDİ!... YARATTIĞI YARATILAN DEĞİL, YARATANDI!...” Hadi buyurun dünyalılar, buyurun da anlayın!... Sonra, sonra anlayın da dilleyin!... Ben size ve sizlere hepinize her bilgiyi net verdim… Ama kurandan öte kuranın kodlandığı bir dürümde ayrılık yoksa, anlatılan anlaşılan olacaktır…
Şikayetçi değilim sizlerden… NESİLLER BOYU HATALI BİLGİLERLE KODLANDINIZ!... AMA ARTIK HAK EDİN DE ANLAYIN!... HAKKINIZI HAK EDİP DE ANLATIN!... CEMAATİNİZİ, CEVHERİNİZİ DİLLETİN!... BOŞ DEĞİL ÇALIŞMALAR!... KORKUYU AŞIN!... SEYREDİN DÜNYAYI… AMA AĞIR AĞIR SEYREDİN… ANLAYA ANLAYA SEYREDİN… OLMADAN OLDUĞUNUZU ZANNETMEYİN!... ÖZ GERÇEKLİĞİNİZİ BİLİN!...
Başlangıç değil, bilişin keramıdır dillenen… Ben her anda dillenen… Baştan beri dillenen… İNSANLIĞIM… Bunları anlayın!... Sanmayın ki şu anda başladım dillenmeye… HER DİLLENENDE DİLLENENİM BEN!...
UZAN, UZAN DA DÜRÜMLERİ DİLLE BAK NE VAR ORADA?
KORKMA!... SEMADAYIM BEN!...
KORKMA!... YOĞUNLUĞUNDAYIM BEN!...
KORKMA!... KONTROLSUZ DEĞİLİM!... BEDENİM MEDİNE’DİR BENİM… MERDİVEN KURDUM TÜM ZAMANLARA… HER ANIN ANLAR KALEMİYİM!... VE TÜM BEDENLERİN BEDENİYİM BEN!… MEDİNE’DEN MEKKE’DEN ÖTEYİM BEN…
Hakkınız halikiyetiniz… Hakkınız hasatınız… Ve bahtınız insanlığınız olacak… Anlayın!...
Şara şer yaratandır… Ama şar, şer ilimle kodlanır…
Şimdilik…
https://youtu.be/dETKWH0CtxI
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
