Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (16), 3.AKIŞ
 

13.HAZİRAN.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (16)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 3. AKIŞ

Canlarım, bugün buraya öz gerçekliğimizi tohumlamaya geldik.

Herşey, hepimizde oluyor. Düzen’i kurarken de bizler mutluyuz. Bizlerin görevimiz, büyük kötülükleri önlemek ve kütle olarak kodlama yapmaktır.

Umutlarımızı kaybetmedik. Yeni dünya hepimizin göreviydi ve bu yeni dünyayı kodladık biz. Hikaye dinletmedik. Her şey gerçekten hakikiyetimizle, hakettiğimiz gibi oldu.

“Dümeni ilme oturtalım” diye bu çalışmayı devreye aldık. Doğanın kuranı oluşsun ve yoğunluk artsın istedik. Ve dünyanın karanlığını aydınlatalım istedik. Gerçek budur.

Ve bu dünya, bu yoğunluğu oluşturabildiyse, bu çalışmayla, bu yoğunluk oluştu. Kendi ruhumuzu dünyaya indirirken, kendi “Rahmi kapımız”ı da gerçek kaynağa çektik… Ve çakıp kodladık.

Temiz bir zaman için ve tahditsiz bir yarın için bu çalışma devreye alındı. Yer yolu, Allah yolu olsun istedik.

Ağır yük hafifleyecek ve tohumlar yaşayacak bilmekteyiz. Ve bir tek insan, öz gerçekliği kodlayacak. İşte o insan; mutlak olan, bütüne hizmetçi olan olacak diye çabaladık. İşte o insan, hepimiz olan bilişimizdir… Ve dere, ilimle aktı ve yasalar insanla kodlandı. Ve dünya mutlakiyetimizle torunlarını dahi kodladı. Gerçek budur.

Kim insana gerçeği kodlarsa, o mutlak kuranını koklatabilir. Buyurun bunları yaptık biz.

Mutlaka oğullarımızı koruyacaktık ve koruduk. Sura üfüren insan, sanal boyutların tohumlarını “mutlak kuranı”yla kodlayan insan olacaktı ve bu da oldu.

“Korkma, Allah sensin.” dedik biz insana. Ve dedi ki insan, “Aha bu.” Ve insana “ben” dedik. O da dedi ki “Aha ben. İşte bu. “ Ve “yarın” dedik insana. “O benim” dedi insan. Ve torbasını verdik ve dedik ki “ölüyü dirilt. Öz köklerini, göklere ‘görev’ diye kodla.” Ve insan, “ol” dedi. İşte dünya bugün, bu haldedir.

Yol, “okul yolu” değil, “akıl yolu”dur canlar. Yasaları koyanlar iyi bilsinler ki okul, arzın gücünde olmaz. Aklın kübrasında, kodlayan yarınları, koklayan tohumları, insanlıkta, mutlak olamadığı zamanlarda olur.

“Beden nedir?” diye sorarlar. Yaratıcıdır. Her insan, Medine olamayabilir ama her insan, yarınlar için bir yaratıcıdır.

Kimse, kilden ibaret kalmayacak yaşamda. Her insan zararı önleyip, sahrayı kodlayacak, tohumlayacak ve yolu bulup, şafağa varacak. İşte o şafak, insanlıktır.

Ve dümen, ilimdir. Kili, kalem sayanlar, insanı heketmediklerinden bunu böyle yaptılar. Oyun yok canlarım. Muradımız insana, insanlığın kelamı olmak ve “mutlak kuranlar”ı korumaktır.

Bu dünya mutluluktur bize… Bu dünya çocuğumuzdur bizim, bilir misiniz? Biz bu dünyaya gözümüzün görebildiği enkarnasyonlarımızı (reenkarnasyon değil, sesin enkarnasyonu) kodlayarak geldik.

Çocuğumuzdur bu dünya bizim… Onu kodlamak, onu koklamak için geldik biz. Biz dorukların tohumlarını koklamaya değil, robotik timlerin kontrollü kayıtlarını kalemden alıp, “masa”ya oturtmaya geldik. Hepsi… Hepsi bu “masa”da oturacak. Burada oluş sebebimiz, “canımız olan bu yaşam”ı hakettirmek içindir.

Kaya, beden… Kaya, insan… Kaya, yol… Kaya, mutlak umman ama o kaya, sahra… Bilir misiniz? Bir kaya düşünün; taş, toprak, hepsi sahra… Hepsi “formal kuran”… Hepsi “mutlak kalem” ama bunu bile insan anlatamadı yaşamda.

Ve “zeytin” dedim hep, zeytin… Zeytin; ziyadır, şafaktır, şarkıdır, aşktır, yarındır. İşte hepsi masamızdadır. Ve biz bu masaya, kontrollü kodlarımızı aldık.

Kör, gözde söz değil, sahra gerek… Bize şafak gerek canlarım. Ve bugün burada, bu çalışmayı bunun için yapıyoruz.

Sina si ka ha sina si ha sina sararan tüm zamanların yaşamı ve bugün burada, hepsi “zaman kapısı”… Biz o, o biz. Hologram aşıldı. Buyurun çayınızı için!

https://youtu.be/GyKJ_ZqkgjY

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

YOUTUBE.CO
 
  Bugün 143 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol