6.HAZİRAN.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (15)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ

Çalışma için dünya toprağına inen birliği dinliyoruz;

Sevgililer, burada, bu yoğunlukta tohum ekebilmemiz sorumluluktur. Muktedir olabilmemiz, haketmemiz ve yoğunlaşmamız, kelama “kalem” olmamıza bağlıdır.

Her insan “aklın kalemi” olamayabilir, olamaz da… Ama sahraya varıp, orada “toprak olan biliş”le kaynağa “kelam” edebilir.

Bize, “aklın kalemi” de derler ama hakka varmadan, akla tohum ekmemizin ve yolu bulmamızın asla gereği de yoktur.

Kokuyu yükseltebilmek için mutlaka Amonlar’ın kontrolunda olmamızı beklediler. Bizler Atonlar’a “kuran” olanlardık. Keriman olarak kelama vardık, muktedir olduk.

Sultanlar, “ors” dedikleri bir sistemle bu çalışmayı yapmaktayız. Ors, kurana, kelama ve hakikiyete varana, ilimle gelene ve müthiş bir “sistem” olup yaşamı kodlayana, “insanlık boyutları”nda verilen bir addır.

Emin olun ki “dünyanın ruhu”, akılla kodlanır ve “mutlak kuran” muktediriyetle kodlama yapar. Mutlaka ummanlara “kuran” olunur ve toprak toplum, “tohum” olur. Ama her şey ağır yüktür insanlığa…

Her insan kendi dilini ve kendi diriliğini anlamadıkça, kendindeki dili kodlayamaz. Muhakim ve hakim olmanız, “sistem” olmanıza bağlıdır. Sistem olmanız da “hasat” yapmanızla ilgilidir.

Ekmeğiniz herkesin ekmeği olduğunda, yasaları kodlayabildiğiniz zaman ve toprağı tohumladığınızda, ayrılık biter. İşte yapmak istediğimiz budur. Ve bizler, dünyanın ruhu olanlar ve kontrollü olanlar, “Saltanatın gücü” olarak buradayız.

Umutlarımızı asla kaybetmedik. İslam’ın kalemi olan insanlığın, “mutlak” olabileceği bir dürümde, “merdiven” olduk tüm yaşama… Ve bizler Atonlar’ın kontrolünü kurabildik. Okuma, yazama bilenlere kodlayıcı olduk ve tohum olduk.

Umutlarımızı asla kaybetmedik. Ve “ziya” olarak geçip, geldik. Sizlerle yapılacak bu çalışmaya dahil olmak istedik.

Hepimizin “gözü, özü, sözü” ilimdir ve “ilmin kalemi” olmak mutluluktur bize… Ve bizler, eli ayağı tutanlara “hakim” olup, ilim olup, geçtik… Ama eli kodlanamayan, yoğunluğu kodlanamayan ve toprağa tohumlayamayanlara, ağır yüküz bizler.

Bizim için “sevgi” dediler. Bizim için “keşkeleri kodlamayan” dediler. Bizim için “koruyucu olan” dediler ve bize “bedenli” dediler.

Biz bedenlilerle kodlama yaptığımızdan dolayıdır ki bize “bedenli” derler. Mutlaka kuranız… Mutlaka kodlanmışız… Mutlaka kalemiz ve biz mahrekiz. Maya olarak doğan toprakları tohumlayan ve yoğunluğu kodlayanlarız ki sizinleyiz.

Sevgililer, aşkla geldik ve sizde olmak bizleri mutlandırıyor. Hologramı aştık ve geçtik. Size göz olmaya ve söz olmaya geldik. Sizle olmaya ve sizin yoğunluğunuzda “mutlak kalem” olmaya çabalayacağız. Bugün buraya geliş sebebimiz budur. Hepimiz sizleri kucaklıyoruz.

Sizin için “gözü gören, yorulmadan çalışan” diyorlar. Bizler de gözümüz görüyor ki yaratılan ve yaşatılan ne varsa, biçip dikebileceğimiz “kelam” olan ve hologramı aşan ne varsa, bütüne hizmet için yapılan çalışmaların tohumu olarak dürümlere inmiştir.

Sizin için zor değil bu çalışmayı yapmak. Bizimle yapılacak bu çalışmada, kodlanmışlık öz gerçeklikle, hakikiyetle olacak ve bizler Sultanlara “sultanlık ilmi”yle geçip gelebileceğiz.

Mucizedir insan… Bunu görüyoruz ve bu “mucize insan”a, mucizeler yarattırmaya iniyoruz. Hepimiz sizleri kucaklıyoruz.

Süper İnsanlık Realitesi olarak cevabımız:

Dağlarım, hepiniz hoş geldiniz. Burada olmanız bizleri mutlandırdı. Kodlanmış olduğunuzu görebiliyorum.

Yasaları koymaya niyetimiz yoğun ama mutlaka gözünüzün görebileceği yoğunluklarda bu çalışmayı yapmaya niyetimiz yok!

Şu anda bizi izleyebiliyorsunuz çünkü sahradayız ve bir “tek” olarak bu yoğunlukta kodlayıcıyız… Ama yoğunluk arttıkça, “sistemin sahrası” güçlenecek ve sizlerin burada yoğunluğunuz kontrol edilebilecek.

Buna izin verdiğiniz sürece, burada olabileceksiniz ama izin vermediğinizde, tahditli olarak bu yoğunluktan çıkarılacaksınız. Bunları bilerek burada olun.

Koruma altına aldığınız kim varsa, bizim yüreğimizde mutlaka kontrolcü olacaktır ama sahraya gözünüzün görebileceği yoğunluğu indirmedikçe, kaleminiz “mutlak kuran” olamayacak ve bizimle bu yoğunlukta bizimle bulunmayacaksınız. Bu kesindir.

İkmal tamamlayabilenleriniz, koruma altında tutuldular ama kontrol kuramamalarındandır ki “mutlak kalem”iniz “kült kayıtlamaları” yapamadı.

Sahraya inmenizi bekledim ve indiniz. Şimdi; “diri” olun ve yolunuzu kodlayın.

Beste, güfte yapmaya niyetim yok şu anda ama “kuran” olarak tohum ektiğiniz sürece, “geçiş”iniz tamam olacaktır.

Cennet, dilinizdedir, tahditlidir, kervanınızdır ama cennete “kalem” olmadığınız sürece, yasalarınız kontrol kurucu olamayacaktır.

Çok huzurlu olun… Tohumunuz yaşayacak ama yoğunluğunuzda mı yaşayacak yoksa koruyucu kodlarla yaşayacak, bu sistemin kaynak ışığında dillediğiniz “ilim”de bilinecek. Şimdilik bu.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://www.youtube.com/watch?v=V4gb8tTko3k&feature=youtu.be