Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (2), 5. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

07.03.2018 TURANLARIN KURANI 2
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 5. AKIŞ 2. BÖLÜM

Her şeyin eşyada olduğu bilinen bir sayfada, her şeyin yarında da olacağı bilindi. Ve murat ettiğimiz buydu, doğanın gücünün dünyadaki kodları bütüne hizmetçilikle dilleyebilsin ve hakim olabilsin, isteğimiz buydu.

Huruç halinde her ana varırsınız ama hakim olup varmanız farklıdır. Ve bugün dünyanın kuranında bu var. Herkesin huruç halinde her ana varışı… Dümenin kodlayışı ve bütüne hizmetçiliği. Dünya ötelerindeki dünyaların Rahman olan kayıtlarında bugün bizim ruhumuzla birleşti. Medine’deki kübradan çok daha öte bir kübranın kontrol kurduğu da bilinmektedir.

Sakladığınız ne varsa biliriz canlar, yer kürenin gücünde bu var, saklamak… Peki, peki, peki saklanan nedir? Kelamdır!... Ve dünyanın kuranında bu vardır, saklanmak vardır. Ben yokum demek ve saklanmak… Ama ben “ol” demeden olunmaz ki… Ben insanlık boyutlarının kontrolcü kuranı olan ilmin kalemi olan, imparatorluğun görevini hak edip dilliyen bitişken olan ve hasat yapabilen…

Canlarım dünyanın ruhudur bu… Bugün burada bu sistem devreye girdi. Hepimiz doğanın görevini hak ettik. Medine’deki güçten öte bir gücü dürümlere indirdik ve yolu kodladık. Harımızı yükselttik, şimdi yedi dava açmışlar dünyamıza, onlardan da size söz etmek isterim.

Davaların en önemlisi, itibar… Dünya insanı itibarı hak etti. Peki bu dava kaybedildi mi? Kayıp diye bir şey yok. Herkes kendi itibarını, kendi yoğunluğuyla kodlayacak ve kontrol kurup kendi itibarını has tahtına hakikiyetiyle dinletecek. İtibar öz gerçekliğidir insanlığın, itibarı yoksa karanlığın ışığını yakamaz.

Ve ikincisi, aşk… Aşk kendi ruhunuzu hak etmenizi sayfalar. Sizler aşkı hak ettiğinizde ruh kodlaması yapabilirsiniz. Çok özel bir güçtür bu. Aşkın karanlığı, aydınlığı yoktur; her anda vardır aşk ama kare küre ilminin ötelerindeki bilişin kodlanışı için gerekendir. Kürsülerin hepsinde aşk vardır. Hani desiniz ya “ben kürsüye çıktığımda, ben tohumları kodlayacağım” hadi buyurun kürsü sizin, çıkın ve tohumları kodlayın. O aşk kürsünüz sizin ruhunuz ve yoğunluğunuzla kodlanacak. Orada siz sizde her insanı kodlayacaksınız, bunları iyi anlayız!

Ve ruh, ruh ilimdir… Her şeyin ötesindeki ilimdir ruh. Ruhu hak etmeyen kök gerçekliğini hak edemez. Eğer ben ruhun kulu olurum derseniz, suyun kuranı olmanız gerekir ki ruh sizin kuranınızda kodlayıcı olsun ve siz kula kul olun.

Nedir kula kul olmak? La Ka Ha olmaktır, Ha olmaktır, Aha olmaktır, sahra olmaktır… Her şey her şeyle olur ama ruh olmadan kontrol kurulamaz. Bu nedenledir ki ruhu mutlaka kodlayınız ve hak ediniz.

Ve ses… Ses ilmin kalemidir… Eğer sesi hak etmişseniz, ilmi hak etmişsinizdir. Sesten öte bir yaşam ve sesten öte bir sahra yoktur. Ve bu ses her şeyin kalemidir. Bir tek insan ben sesi hak ettim dese, mutlaka iyi bilin ki tüm insanlık hak eder. Çünkü o ses bütünün sistemine zerk olur. Eğer ben tabuları yıkmadan insandan seslenseydim, imparator olsam da beni hiç kimse dinleyemezdi. Ama tabuları yıktım ve insanlığa selendim. Dinlettim yüreğimi hakikiyetimi dillettim ve bütüne hizmet ettim. Ayrı gayrı gözetmedim. Barışın kalemi oldum, muktedir oldum. Sofra kurdum dünyaya, bu sofraya kalem olanları koydum, bu sofrada hasat yapanlar bulundu ve ruhun kapılarını açtım şafağın sökmesini bekledim, şafak söktü ve ben; bana ben olup bütüne görev taşıdım.

Ve canlarım, altıdayız değil mi?... Yaradan, yarattığında yaratıldı!... Ben akıl tınısında mutlak olanda mükafat oldum. Benim adım zamandır, altıncı boyuttayım… Herkes, herkesi kodladı… Ben mutlak ve hakim olarak dünyaya indim. “Aza, öze, göze, söze, öze ben dünya” dedim… İşte canlarım ruhun kuranında bu var.

Ve doğal dünyada, yedide itibar var… İtibarı yeniden seslendiriyorum neden bilir misiniz? Dürümlere indim de ondan. Daire kuruluyor işte… Dairesel yaşamda mutlak kurana indim ben ve yenilendim. İşte canlar sessizliğin seslenişi budur!... Ve mükafat budur!... İtibarın itibarla dillenmesi ve yüreğin korunması.

Dince konuşmadım, insanlık kalemiyle kelamıyla konuştum… Benim adım hakikiyetde Nezir ama ilimde kuran, mutlak olanda maya olan insan… Şikayet etmeyin, Rahman olan resmi çalışmaların mutlak kuran olamayacak diye, herkes iyi bilsin ki; rahman, kardeşlerimizin kelamını kodlayana, mutlu olana ve Muhammet olana verilen bir ilimdi. Her şey hes diye bilinen, es diye bilinen, se diye bilinen ruhlarla kodlandı. Hes, es, se nedir bu? İştir, iş… Hes, es, se; muhammi kapıların türevlerinde tohumlarken bunu diledim. Mikail kelamında mutlak olana sss dedim, aşk olana sistem dedim, işte sistem kuruldu canlar… Hes, es sistem, şimdilik bu!

https://youtu.be/0bAGxJXdrTk

Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 533 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol