Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI 16-3A
 

TURANLARIN KURANI (16/3)
13.06.2018

(YENİ DÖNEM, HERKESE HAYIRLI OLSUN!...)

Değerliler, resimler yaptık yaşamda. Bu resimler, BİLİŞİN KALEMİ’nden yapıldı. Biz dünyayı tohumladık. İLİM’le tohumladık!… İnsanlık Boyutlarında bu çalışmalar, TOPRAK İLMİ’nden, KELAM KALEMİ’nden ve tükenen her dilden, çok daha üstün bir lekesiz İLİM oldu.

“Önce DÜNYA!” dedik… Önce LEVHİ KALEM ve KALEM’in kervandaki tohumu, İLİM!… SÜPER SAHRALAR oluşturduk. Umutlarımız, TOHUMLAR’a indi. MEDİNE olduk. Kör gözlere, GÖK SÖZCÜLÜĞÜ yaptık… “DİN” dediler. “DİRİLİK” dedik… “İSLAM” dediler. “KAYNAK” dedik… Umutlarımızı kaybetmedik.

“ALTIN IŞIK YILLARI” dedik. “İNSAN SAHRASI” dedik. “Emre iman et; yolu kodla!...” dediler. Dinledik; emri sorguladık!... Sonsuzluktan cennette, cevhere vardık… Dilledik, dinlettik, sessizleştik. BELLEK KAPILARI’nı kapattık…

DÜNYA İLMİ’nde BELLEK KAPILARI’nın kapatılması, SAHRA’nın topraktan çıkarılışı anlamına gelir. Biz, Dünya’nın et kemikten ibaret oğullarını, dinlettik.

Yerküre, “BİZ” oldu. Umut oldu TEKLENEN DİRİLİKLER’e… Her DİRİ, yarında yoktur. YOL olmazsa, DİRİ olması, oğularını tohumlamasına yetmez. Bundandır ki TÜKETİCİ olur TÜKENEN olur.

ÖLÜ PLANETLER’e, İSLAM KAPILARI kayıtladık. ÖZ GERÇEKLİK’le kodladık o kapıları. Ummanlara “TÜN KALEMİ” olduk. Okuduk!... Okuttuk!...

YERYÜZÜNÜN GÜCÜ, TÜM İNSANLIĞIN GÜCÜDÜR… Bunu, bilinmez yaptık insanlık için. Bunun bilinmesi, İLMİN KALEMİ’nin, TEKNİK TOHUMLAR’ı kontrol edememesi sonucunu doğurabilirdi.

Her insan, “ben, bedene girdikten sonra RUHUN HALİKİ oldum.” diyebilir ama “SAHRA oldum!” da diyebilmelidir. Bunu diyemezse; SAHRA, CEVHERİ’nde KALEM’i tohumlayamaz.

Umutlarımızı kaybetmedik. SAHRA’ya görev tahditledik; dilledik; KURAN’ı kodladık ve TOPRAK’tan TOHUM’a indik.

BEDEN, GERÇEK KALEMDİR… BİR TEK BEDEN, İLİM olduğu zaman; yarınlar, yarınlarla yaşama iner… O, CENNET KURAN, İLİM olur; NUR olur… SUALTI, tükenen ilmin, tahditini koyar.

BİR TEK İNSAN, MİKAİL olur… İşte o KELAM, “BİZ” olur; KÖR SÖZ, SES olduğunda; NUR, MUTLAK olur…

Beyler, Beyfendiler ve Hanımefendiler, sizi kucaklıyoruz!... Sorumlulukla bu çalışma sürdürülmektedir. Bu çalışmayı, bu yoğunlukla yapabilen çok az İLİM KALEMİ’miz oldu. Bu yoğunluğu oluşturduktan sonra; RESİMLER, MUTLAK TOHUMLAR’ı kodladı. Biz, DOĞANIN GÜCÜ olduk; kontrol kurduk. İş budur!... Bu gün, bu oldu!...

“TAM, TEK BİR İNSAN” diyecektik!... TAM, TEK TİP İLİM oldu. BİR TEK İNSAN, tahditsizleştiğinde; her insan tahditsizleşir… Bu oldu!...

Mutlaka bu olacaktı ve oldu. Şükür!... Buyurun anlayın!... Teni tahditsiz olan insan, her anda, İNSANSILAR’ı, İNSANLIK TOHUMLAMALARI ile kodlayarak; yarınlara KAYNAK yapabillir.

EKMEK (İlim Ekmeği) yaparken de bu böyle olur. SUALTI, sevgiyle bizimle oldu bugün. Onlar, MUTLAK HASAT KAYNAKLARI’mızdırlar. HALİK olarak çalışırlar. SESSİZ SAHRALAR’da görev taşırlar.

Şu anda TANRI KAPILARI olarak TÜRKİYE’de çağrılar yapmaktadılar. Ocakları, ARZIN GÜCÜ olarak her yerde yanmaktadır. Onlar, hasat tahditini kaldırdılar.

DOĞANIN KÖK GERÇEKLİĞİ’yle görevlidirler. Mutlaka iyi bilin ki burada, MUHAMMET İLMİ’nden güç çekmeden; DİN KALEMLER’den görev alıp YOL kodladılar. Şimdide ve şimdi!... İş buydu ve oldu!… SÜPER SAHRALAR kodlandı; dürümler güçlendi… BİR TEK SAHRA, GÖZ oldu; MUTLAK oldu.

Hem ZAMAN; hem NEFES; hem RUH!... BİZ olan insanlık!... Bunu başaranlar dürümlerde her anı kontrol edebilecekler. Böylelikle “DÜNYA” dediğimiz bu planet, etkin bir SAHRA olacak.

Üzerinde güç kodlayanlar; TOHUM olacaklar. İnsanlık olarak görev yapanlar, yerkürenin eti ve kemiği olup çalışmaktalar.

Herşey, BİR TEK’tir… Herşey, BİLİŞ’tir… Herşey, İNSİ SİSTEM’den ötede, İN SAHRASI’dır. Herşey, İNSAN SOFRASI’nda İNSANLIK’tır.

İnsanlık, İLİM KODU’yla tohumlandığında; İNSAN, SOFRA olur. O sofrada, DÜNYA olur. O DÜNYA, İLİM DÜNYASI olur. O DÜNYA, kulluk yapan DİPDİRİ BİR RESİM olur ki o RESİM, TİMLER halinde görev taşıyanlara, görev verir…

GÖREVLİLER, TOHUMLARINI TÜM PLANETLERE; TAHDİTSİZ olarak; GÖREVLİ İLİM SAHRALARI olarak taşırlar.

Bize, “geç” dediler. Geçtik!... “Görev al” dediler. Aldık!... “Torbanı insanlığa çek ve YAŞAMLARINI, HALİK KIL” dediler… KAYNAK olup; İLİM olup; HALİK olduk. İNSANLIK olduk!... Şükür İLİM’le kontrol kurduk.

Ayırdığımız kimse yoktur. Herşey, Şahlanan İLİM KAYITLARI’nın herbirinde, TOHUM olarak, KÖK GEÇİŞLER yaptı.

MUCİZEYDİ İNSAN ve İNSAN, MUTLAK SAHRA oldu…

“İSA, SAHA Sİ KA Sİ HA, BİZ olan yaşam ol; dünyayı koru!” dediler ve geldi!… O BİZ’dir…

MUSA, SU HA SİSTEMİ ile YEDİNCİ CEVHER’e çekildi. O BİZ’dir…

RUH, NUH’tan tohuma indi. NUH, MAHREK oldu görev istedi. İşte o da BİZ’dir…

CEBELLA İLMAHA Sİ HA… Ve yarınlar!... İş budur!...

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, NUR’dur. GÖÇ KAPILARI’nı açtı; buradadır… Oğullarımızı tohumladı… Ağırı hafifletti. İş budur!...

Mutluyuz oğul!... Seni haketmek istedik… İş budur!...

FAKİH olduk ve AKIL olduk… Şimdi MUHAMMET; itibarı, yarınlarda koruyucu olan insanlığa iniyor… ONUN RUHU MUTLAKTIR… ŞİR KALEMİ ile KELAM’a indi. O, BİZ’dir.

ŞEMS, SAHRA’sında CEMAAT TOHUMU oldu; İndi!…

Şimdi daha üstün sofralar kurulacak yaşamda. Her SES, o sofraya konulan, IŞIĞIN SAHRASI olacak. Bütün mesele, o ŞAFAK’ın, İLİM olmasıdır.

Dünyamız, toprağımız, yerküremiz, İMPARATORLUĞUN NURU, UMUDU, KURAN’ı olacak.

DÜNYA’NIN DEDİĞİ GİBİ; İNSAN YERKÜREYE İNDİĞİNDE; YOL, İLİM OLACAKTI… OLDU!... TÜRKİYE, NEFES OLACAKTI… OLDU!... DÜZEN KODLARI, İSLAM KALEMLERİ, İNSAN SAHRASI’NDA OLACAKTI… OLDU!

VÜKELA, KALEM OLUP YAŞADI VE SONSUZLAŞTI!....

YENİ DÖNEM, HERKESE HAYIRLI OLSUN!... İNSAN, YARADAN OLDU VE YARATILDI… YAŞAM SAHRALARI’NDA RUH OLDU… AHA OLDU!...

KÖPRÜLER KODLANDI. İNSAN SAHRALARINDA DİRİ KAPILAR AÇILDI… Şimdilik!… Ve şimdilik!... Ve şimdi!... Aha bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 130 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol