Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (16) 1. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

13.HAZİRAN.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (16)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 1. BÖLÜM

Yasaları kodlarken ve tohumları kaleme, kontrollü olarak indirirken, “ilmin kapısı” oluruz biz.

Bu çorba hepimizin kontrolünde, “fakih kayıtlar”la gerçekleşen bir çalışmanın sonucudur. Bizler bu çorbayı, “muktedir” olup yaptık.

Et ve kemikten ibaret olan ilim kapımız, “Allah’ın tınısı”dır ve biz O’yuz.

Koku, yükseldikten sonra, Rahmi kapıda itibarlı olanların “mutlak kalemleri” olacaktı. Bu yoğunluğa, “ilim kalemleri” indirilecekti.

Besteler, islahi kapıların, BSUİ kodlarıyla tohumlara çekilen besteleridir. Ve sizin sahradaki ilminizi, Bir’in Biri olanların, “bir tek kelam”la kodladıkları da kesindir.

İmparatorluğun görevlileri olarak bu çalışmayı yaptığınızı biliyoruz. Burada oluş sebebinizin, “mutlak kulluk ilmi”yle olduğunu da biliyoruz ve bu yoğunluğa hepinizin net ilimle indiğinize kesinlikle inanmaktayız.

Yeni doğan bir günün, yeni tohumları olacak. İşte bu tohumları bugün burada, “bilişin kalemi” olup, yaşama indirmek için çalışma yapıyoruz.

Unutmayınız ki dünden öte dünlerdeki kodlar da bugün, bu yoğunlukta hakikiyetleriyle dillenecekler. Bereket ki “doğanın gücü” buradadır… Bedeni halik olanlar ve toprak toplumu tohumlayanlar buradalar.

Umut olur ki “dünya ruhu”, “mutlak kulluk”la bütüne hizmet eder. Envai türlü çalışmalar oldu dünyada… Ve Düzen’in kontrollu sayfa sayfa kayda alındı. Hatta, itibarı kodlanmış olanlarla buraya hakiki ilimle, kelamla geldiler.

Netice olarak bu yol, “aklın yolu” olduğundan, toy olanların bu çalışmaya dahil edilememeleri insanlık için hayırdır. Eğer buraya toy olanlar dahil olsalardı, kutsal tohumlar kontrol edilemezdi.

Ekmeğimiz ilmidir. Yasaları koyan insanlığımız, bilişin kaynağında koydu. Öz gerçeklikle buradayız. Et, kemik olan ve yarınların kontrolunu sağlayacak olan bu Meclis, evrenlere sistemli olarak “toprak ilmi”ni dillemektedir. Toprak ilmi, diri olan, “bilişin kalemi”dir ve burada olan herkes, bu bilişle buradadır.

Medine’nin kervandaki kelamı, mutlak ama muktedir olan ilim kapımız, çorbasını çok daha yüce bir ilimle gerçekleştirdiğinden, bu yoğunluğa inmek mutluluktur hepimize…

KAHA olan KA Sİ KA HA olan ve Sİ HA olan herkes, yedi doğanın, yedi rahmi kapının ve yedi yarının, “mutlak kalemi” olarak bu çalışmayı devreye almalıydı ve aldı.

Kara akıl, tahdit, tahdi kalim kalemlerle kodlama yapıyor; kalim kalemler; tahdi kalim kalemlere kodlama yapıyor… Bu yoğunluk “orta kapıların tohumları”nı da kodlayacaktır. Ve bizler, masum olan, çorbasından kalem olan ve hakim olanları haketmek diledik.

İmparatorluk görevlileri olarak burada olan sizleri, “mescit ilmi”nden çok daha üstün bir ilimle dillemek istedik. “Ya ‘zaman kapısı’ kapanırsa? Ya yoğunluk kontrol kuramazsa? Ya çarıklar kiri, pisliği diriliklere çekerse?”, diye düşünüyorduk… Ama hiç birisi olmadı. Kuran, Allah’ın tahtında mutlu kulluktur… Ama bu yoğunlukta bitişken ve hakiki ilimdir.

Sistem, Nizam ve Düzen’in görevini, mutlak kuranınızla kaleminize çektiğinizi görüyoruz ve bu bizi mutlandırıyor.

Koruma altına aldığınız kim varsa, korunur. Bu kesindir. Eğer bugün artık, “ben koruyucu olarak buradayım.” diyecekseniz, “buyun…” deyin, herkesi koruyun.

Suphaneke kutsal tahtları kodlanmış ışıklarla kontrol edilebilecek dürüme vardı. Ve herkesin kendi yüreğindeki kervanları koruma imkanı tohumlara çekildi.

Çok huzurlu bir döneme geçiliyor… Ve bu dönemde artık, tahditli olmayan biliş, mutlak kullukla herkesi kontrol altında tutabilecek dürümde olacak.

(Devamı 2. bölümde)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://www.youtube.com/watch?v=hJ9Rul6ihZQ&feature=youtu.be
 

 
  Bugün 364 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol