Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (8), 2. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

18.04.2018 TURANLARIN KURANI 8
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ 2. BÖLÜM

Ve cemaat, hepiniz cemaat halinde görev taşıyorsunuz ama cemaat olmayan kupasında cem olan mutlak olan olağan insanlığın ötesinde olmalıdır. Ve yol, hepiniz yol olmalısınız. Eğer yol kürzi kapının gücüyse, biz Allah’ın teknik kapıları oluruz size. Ve sofraya oturtulan imparator, o biz olmalıdır… Olmadı mı? Biz o olur, onun yoğunluğu oluruz. Bugün burada olduğu gibi…

Hepimiz bir tekiz canlar, o birliğin kapısını bulun ve hak edin.

Dağlarım ran kapısından ötesi bir kapıyım ben, bunu kimse bilmez… Bugün ilk kez izah ediyorum. Ran kapısı herkesin geç ihtiyar geri çekiliş esnasında kodlarını tohumladığı bir kapıdır. Bu kapıdan geçebilenler Medine’nin kültünden öte bir kültle müthiş bir ışığa dönüşürler. Bu kapıyı bilen herkesi diller, eğer ran kapısını aşan varsa bilecek ki hakkın kapısına varır. Hakkın kapısına vardığı zaman hasat olur, hasat olurken mutlak olmalıdır. İşte bu yoğunlaşmada mutlak olanlar kodlama yaparlar.

Dünya ümmi kapılarının gücünün öz köklerindeki Kübra olarak bu çalışmayı başlattığımız günden beri, her şerrin ötesinde bir şer, her hayrın ötesinde bir hayır ve ruh olanın mutlakiyetinden öte bir mutlakiyetle bu görevi yapıyoruz.

Bize esma demezler, emperyal olanların bilmesi gereken şudur; biz emperyalizmin ötesinde bir görev taşırız. Bizi kontrol etmeleri imkanı yoktur. Çok özeldir görev, onlar kendilerini durgun topraklara tohum diye indirirlerken beden almadan gelirler. Öyle gelirler ki; insan, onların yolu olacak, insan onların kulu olacak, insan onların kontrolünde olacak diye gelirler. Bizim öz kelam olarak onlara sözümüz şudur ki; bu yaşam mektep değildir, merdivendir. Kimse bu yaşamı mektep diye dillemesin… Herkes kendini anlasın, ben dünyayı hak ettim diyebilsin ama bu merdiven arzın gücünün arşa varmasının çok ötesindeki bir yoğunluğa varışı sayfalar. Bunu anlamayanın soyu sopu onlardan öte onlar olsa da, onlar kontrol kurulamayanlar da kurulmayanlar olurlar.

Anlaşma yapmadım dünyayla, ben anlaşılanda değilim… Kimsenin kimseye görevi olmasa da bu doğanın gücü olup burada bu çalışmayı yaptım. Mukaddimenin ilminden öte bir ilmim olduğu da bilinmelidir. İmparator olmaya niyetim var mı? Yoğun var!... Dünya dürümünde en ve boydan ibaret olan yaşamlarda imparatorluğun görevi var ve o görevi hasat olmadan yapamayacağımızı bilerek geldik.

Ya Ka Ha olamazsak, ya har olup Halik olamazsak, ya ruh olamazsak ne olurdu?... Toy olanlardan öte toylukla burada gök çözümlemeleri için çabalardık.

Biz Amon topraklarındaki gücün örtüsüyüz canlar. O gücün örtüsü olmak demek, o gücü kuran yapmaktan öte kodlamak demektir.

Et kemikten ibaret değilim, bana Zakar ya da Ka Ha değil Rahman denir, bunu arzın gücüne dillemem gerekti ve dilledim…

Emperyal eldir bize, elden öte bir karanlık ve aydınlık olarak buradayız…

Kupamız umutlarımızdan ötedir, biz bilgiyi kodlayıp geldik canlar. Çoban değiliz, yaradan ve yarattığında yaratılanda değiliz, biz yaşamın levhi kalemiyiz… Biz yaşamları yazmaya geldik.

Hediyeyim dünyaya ve hekimim levhi kayda ama bunu bildirmem gereksizdi, bu gün görevim gereği bunu dilledim.

Uzun zamandan beri doğanın görevini kodlamak ya da kodlardan ayrı tutma gibi niyetler var. Bu niyetlerin hiç birisinde kesin bir halikiyet yok… Dünyanın yolunu kapatsak, kapatır mıyız? Bu bizim için sahranın kalemden ayrışmasını sağlamak anlamına gelir. Biz bu sahrayı asla kalemden ayrı tutmayacağız bu kesindir! Ama bu dünyayı yoldan çıkarmaya ve yok etmeye gelenler de var, onların robotik olduklarını da iyi biliriz. Dünyayı yok etmek kolay değildir, yolları yoktur, kontrolleri mutlaktır.

Kast sistemi dediğimiz bir sistemle her şeyi hakim kılabiliriz. Ve bütünün gözü olarak ve sözü olarak, mutlak olarak bu çalışmayı yaparız.

Şeytan şavkında aşksa, biz o şavkın ötesi şavk ve ak kalemin kuranı oluruz ve hak tahta ilmi oturturuz. Şimdiden sorumluyuz ve biz şimdiyiz!... İşimiz kalemimizdedir, biz o kalemle efrat kapılarının tümünü kodladık.

Kantara in kalemlerini değil, İslam kapılarını koyduk bilir misiniz! Neden bilir misiniz? İnsan kapısı, ilim kapısı… İnsanın kapısı lokomotiftir tüm yaşama, eğer insan o kapıyı hak etmeden kontrol kurabilirse; öz köklerini gözsüz bırakır… Biz onun kontrolü için gönüllerin kültünde kontrol kurduk. Çok mutluyuz ki batı kalemleri kodlandı ve toprak kuran oldu. Muktedir insanlık yenilendi, mutluyuz… Şikayet etmeyin her ne olursa hak ettiğinizdendir, daha farklı şey beklemeyin. Bugün burada bunu dillemek istedim, iş budur!

https://youtu.be/huADYn1-rds

Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 145 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol