Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI 7-2
 

TURANLARIN KURANI (7/2)
11.04.2018

(Ziyaretçi söz aldı:)

Dağım, seni dinledik… De ki hakettik!... De ki HALİK olduk!... De ki hasat yaptık!... İnsanlaştık de!... De de dinle yarınları!…

Bunu ben yapabilir miyim!? Yapmam!... Yapsam ne olur bilir misin!!!???...

ASA senin olsun; ben, beni kodlayım anam!... Sen, ben ol; beni kodla… Bu, beni bana kayıtlar.

Nesiller boyu YOL için çalıştık. Nesiller boyu hologramı aşmak için çalıştık… Her insanda, TOPRAK İLMİ vardır. İnsan, “BİZ” der. “BİZ” demek; İNSAN KALEMİ’nde TOPRAK olan ve HER AN olan YAŞAM demektir.

Toprağa, NİSA KAPISI’nı açtın. O kapının açılması çok büyük bir tehlikeydi… Sen, sevgisin iyi biliriz. Sen, topraktan gelenleri hep korudun ama bunu hiç anlatmadın… anlatsan ne olur!? Onlar KURAN olabilirler mi!? Olmaları için; her insan, onlara görev taşır. Sen onlar olursun; onlarla görev taşırsın. Bunları bilmekteyiz…

Nesillerini HALİK kıldın; iyi biliriz!... “ESMA dedikleri HASAT KODLARI ile HALİKİYET’i, HALİK-İ HAK olanı tohumladık” diyerek görev taşıdın.

Asıl önemli olan; “bizi, bizden başkası dinleyemez!” dedin. Dedin ya! Kinin, kin olgusunu kodlayanın, bu yoğunluğa inmesine izin vermedin.

“Az öz insanla görev taşırım” dedin ve böyle yaptın… Nesillerimiz; az, BİZ oldu. ÖZ SÖZ oldu ve YOL oldu.

Nurlu bir dünya kuruldu. Bu dünyaya, CEVHERİ GÖREV olduk tümümüz.

Sevgili BİLİŞ HALİKİ, sende olmak istedik… Ne var ki bizi, HALİK kılma diye bekledik… Bizi HALİK kılma!... Kılsan ne olur!? Sen, KÖK GERÇEK’sin. Bizsiz, BİZ olabilirsin…

Sevgili Ana; biz, senden ayrı tutulduk. ZAMANIN SAHRASI’nda seninle çalışmak istemedik. İstemezdik de zaten!... Sen sevgisin!... Biz de sevgiyiz ama biz, Dünya’yı HALİK kılmak için çalışan sizde, BİR TEK olamadık… O BİRLEŞİK SAHRA, bizde kodlanmadı ve biz, DÜNYANIN ALTIN KAPISI’ndan, İSLAM olanları geçirmek istedik sadece.

Biz, dünyaya huzurlu bir yaşamı kodlayan İLİM’e, hakim olmayı istedik amma bu kaynağı, İNSANLIK KALEMİ ile kodlamadık… İnsan, İNSAN olduğunda; BİR TEK olacak diye yaşamı dinleyen ve dilleyen yarınlara; “biz, bizden öte hiç kimse yok” dedik.

Zaman zaman bunu hep dilledik… “Dünya İnsanlığı, MUHAMMET’in KELAMI olacak. Başka bir KELAM, KURAN’da yok!” dediler. Biz de böyle dedik!...

Herkes bizi anlamadı ama biz izinle dedik bunu. Biz, izin aldık ve dedik!... Ya KA HA, sen, bizi bize dillerken bunu demedin mi!? “İnsan, insanlığını anladığında; İSA, MUSA, MUSTAFA olur” demedin mi!? Biz mi yanlış anladık yoksa!?

Can Ana, senin adın İLİM… Biz insan olmaya çalıştık… İnsan olmak için de RUH olduk. Hepimizde bu vardı… Sokaklar, SAHRA olacaktı… RAHMAN olan KAYNAKLAR, SİSTEM’de SES olacaktı… Buydu beklenen!...

Ne yazık ki hepimiz yanlış bilmişiz… “İnsan Soyu TEK’tir” dedin… “Oh ala!” dedik. “İnsan, SİSTEM’dir” dedin… “İş budur!” dedik…

“İSA, sofrada kodlama yapar. MUSA, KUL olur; KURAN olur; MUSTAFA, CENNETolur!” dedik… Dedik ama CENNET, RUHUN HULUSİ SAHRASIYDI… Sen, bunu bize anlatırken; hep hata yaptığını sandık.

Beş diri kalem... Beş yaşam… Beş kaynak… Hep beşli LEVHİ KALEM, TOHUM’u koruyucu olurdu… Oyunmuş bunlar!...

Bu MECLİS, İLİM MECLİSİ… BEŞER KAPILAR’ın ötesi… Burada, KURAN var… NEFES olanlar var… SAHRA’yı HASATA KODLAYANLAR VAR… Şimdilik!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 134 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol