Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (8), 4. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

18.NİSAN.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (8)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 4. AKIŞ 1. BÖLÜM

Değerliler... Ruhsal boyutların kodları olarak bu çalışmayı başlangıçtan beri yoğun olarak gerçekleştirmek üzere BSUİ olan biliş kayıtları ve tohum olan ilim kayıtları bizimle oldular...

Barış, sevgi ve tüm yaşamların mutlak ummanı olan insanlar bu yoğunluğa inmeye çabaladılar...

Kaç kalem burada oldu? Kaç kalem buradan görev alıp, gökçe kodlarla buradan çıktı bunun sayısını hiç kimse bilmez...

Ama iyi anlatmak isterim ki bu yoğunluğa inmek kolay olmadı... Her lekesiz insanın, yazar çizer olma imkanı olmadığındandır ki yazar çizer olanlar karanlığın tahtında otak kuran olabilecek gökçe kodlarla buraya gelmeleri gerekti...

Kontrol Altın gücün dürümleri ile oldu... Bu kontrolu herkes bilmelidir... Altın güç hakiki güçtür... Bu gücü kendi dürümlerinde dilleyenler, kendi yoğunluklarıyla dilleyenler, kutsal tahtı kodlayıp dinleyenler var...

Bizler canlı ya da canlı, canlı ama canlı hep canlı çalıştık... En sahra en yaşanır kod en kültlü biliş hep burada oldu...

Üzüm, sözüm, gözüm dediğim zaman özümün sözü yoktu... Özümün sözü dürümlere çekildikten itibaren, öz köklerimizi de gökçe kodlarla bilişe çalıştırıcı olup kayıtladık...

Herkes nesillerini sorgular... "Benim nesilerim nerede?.." der... Herkes bilmeli ki beşere kelam, bize hak olan insan, burada çalışmalara dahil olduktan itibaren, hepsinin kendi yoğunluklarındakiler onlarla bilişken olup beden alırlar...

Ben bir beden aldığımda benim tüm genlerim bende beden olur... Bu herkes için böyledir... Hepimiz kendi genetik cevherimizi kendi yüreğimizi kodlayarak o yoğunluğu bedene dönüştürürüz...

Bedene dönüştüğünde artık o yoğunluk mutlaktır... Ve dirilik budur... Hani mezarlıklar açılır da mezardan yaşamlar fışkırır ya... İşte diriliş bizim yoğunluğumuzla bu kodlarla gerçekleşir...

Ama mezarlıkların hiç birisi açılmaz oradan hiç bir yaşam fırlamaz... Sadece ruhu kodlanır ve o ruh muktedir olup mutluluk olup sahraya iner...

Sahra insanlık sahrasıdır... Sahraya inen, ilime inen, kervan olup bütüne indiği zaman artık o bütünü kodlayabilir...

Önce doğanın gücüyle çalışacaksınız... Dığanın gücü sizi göreve alacak... Doğanın gücü sizi göreve alacak ve kontrol kuracak... Siz o doğa olacaksınız ve mutlak olup hologramı aşacaksınız...

Hologramı aştığınız zaman artık siz maya olarak her insanı kontollu şekilde kodlayabileceksiniz... Düzen budur...

Kültünüz budur... Göreviniz budur... Kini aş... Yolu aç... Ah ne ala... Ya sen kontrolden çıkmışsan ne olacak?... Bunu da hepinizin daha dikkatli dinlemesini beklerim...

Kil kum değiliz bizler... İnsanız!... Ama ışık insanlarız!... Kil kum olanlar için hikayedir bilgi... Anlatılır.. Anlaşılır ya da anlaşılmaz...

Ama ışığa dönüştüğü zaman insan, artık o kelam olur... Haliktir... Her anda vardır... Rahmi kapıda ilimle kodlama yapar... Buyurun Nur olan ilim budur...

Çok zordur dünya yaşamı bunu hepimiz bilelim... Ama bu dünya yaşamı muktedir insan için zorlukları aşıp yolu bulduğunuzda Atlanta Ata kalemi olur... Atlanta Ata kalemi demek, mutlak kuran demektir... Mutlak kuran demek Aton'ların tohumlarının kontrolundan öte bir kontrolla kök gerçekliği kodlamak ve muktedir olup yaşamları kayıtlamak anlamına gelir...

Sizler geçişler yaparsınız... Geniş kodlamalar ile bütünü güçlendirirsiniz... Gerek çalışmalarınızla, gerek yaşamlarınızla mutlak olursunuz... Saygılı olur, rahman olan kelama muktedir olup varırsanız, az öz insan değil, çok insan olursunuz... Bu da sizi kırk kapının kırkından geçirir.. Ve her kapıyı aşıp geçtiğiniz zaman ayrılık biter...

https://youtu.be/SlVh5keG_rk

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 220 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol