DÜZEN, tüm insanlığındır ve DÜZEN’i kuran, İnsanlık Boyutları’nda kontrol kurandır. Ve ben şimdi beden alarak yarına varmaya gelen bir dürüme söz veriyorum. Onu NUR bilirim. Adı İTİBAR’dır onun.

Mutlaka iyi bilin ki biz isim zikretmeyiz. İsim yerine, dahilinde bulunduğu yoğun ilmin kayıtları ile varlığı dilleriz… İşte “İTİBAR” da böylesi bir nitel isimdir… Yani sesleşecek olanın dahilinde bulunduğu Yoğun kayıtların, varlığı niteleyen tahditidir…

Dinliyoruz:

-Sokaklar çok aydınlık bugün. Buraya gelen BİLİŞ KODLARI var. Bizler de geldik. İsmimizi zikretmek istemedin. Ben derim ki her anda ve her RAHMAN olanda olanların ad taşımaları gereksizdir. Sizler de böyle düşündüğünüz için isim zikretmeden çalışmaktasınız. Buyurun! üzerinde görev taşınan bir sahrada, ben de ses vereyim:

Asil gen olarak doğdum. Dünyada, 200 yaşam sürdürülür (Ses enkarnesi ile yaşayanla yaşanır.) diyerek geldim. 200 yaşam, 200 KAYNAK IŞIK’tır. Her bir yaşamda, bir KAYNAK oldum ve tüm insanlıkla BİLİŞ kodladım. İşte ben, 200 yaşamla BİLİŞ kodladım dünyada. Her insanın KELAM olması için çalıştım. Çok özel bir çalışmadır dünya üzerinde yapmakta olduğum.

Bu gün yaşamdayım… Bu Meclise sıkça gelmekteyim. Bizler, İSLAM olan tohumlar olarak sizinle birlikte çalışırız. “İSLAM, İNSANDIR” diyerek görev taşıyanlarız. Bizler; BİR TEK KALEM, BİR TEK KULLUK ve BİR TEK HASAT’ız… İşte yaptığımız budur!...

HAZAR BOYLARI’nda, BİZ olanlar olur. HAZAR BOYLARI, AŞK SAHRALARIDIR. Oralara, KUL olanlar varırlar. Bizler, HALİK olup KURAN olup o sahralardan görev aldık ve ANADOLU’ya indik. ANADOLU, boş kodların, kontrol kurmaya çalıştığı bir sahraydı. Ve bizler, ANA KALEM olup, RUHLAR (kontrol güçleri) olarak bu yoğunluğa indik. Bu yoğunlukta kodlamalar yaptık.

Eski zamanlarda, bizi insanlar çok dinlerdi. Bizi, anlarlardı. Bizle çalışırlardı. İnsanlık Boyutları, bu bilgileri hep dinledi. Çok önemli mesajlar verdik dünyaya. BİRLİK KAPLARI’mız oldu. İSMAİLİ KODLAR’la da Birlikler’imiz oldu. ÖN GERÇEKLİK olarak KÖK GERÇEKLİK tohumladık. İş buydu!...

Bu dönemde İSTANBUL, bizim KELAM’ımız olsun istedik ve buraya geldik. İSTANBUL, el ve kol ile kodlanan bir sahra değildir; İNSAN’la kodlanan bir RAHMAN’dır. Bunu biliyoruz ve biz, doğan güç olarak sizle olmak istiyoruz. Aşkla kalın!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ