Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (4), 1. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

21.MART.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (4)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 1. BÖLÜM

Yazılarımı okuyup da anlamayanların kendi yoğunluklarına, kendi tohumlarını kodlama niyetleri olmadığından doğan bir haldir bu hal…

İslam’ın kapısını açmışsın, yoğunluğu tohumlamışsın, kodlamışsın ilmi ve bilişken olmuşsun ama beni dinleyemiyorsun… İyi. Çok iyi!

Kaydın var mıydı? Yoktur. Kelamın halik miydi? Hayır. Kelamında “kuran” dahi yoktu. Peki, beni anlama imkanın var mıydı? Asla yoktu. Kendi ruhunu, kendi kutsal ilmini dillerken bendeki bilgiyi, bendeki yoğunluğu mu anlamaya niyetin vardı? Hey canlarım siz, “sizi” okuyun. Ben sizi size dilledim.

Boş konuşmam bunları iyi anlayın. Bu tohum, “Allah’ın ilmi”yle kodlanmış bir tohumdur. Muhammed’in KAHA olan levhi kapısını açabilen “biliş”, mutlaka kulluk yapabilir.

Sistem, bedenimin toprağa tohum olarak indirdiği kelam… ama benim ilmim mutlak. Bunları iyi bilin.

Kaçıp dünyayı izleyecekseniz, kontrol kurup kelamı “kalem” yapıp, “ilmi KAHA” olup gelin de dinleyin bedeni. Muhammed kendi yoğunluğuyla bu topluma tohumdur. Onun ruhu mutlaktır. Ocağında “kalem” vardır. Esmaları dilledi ve kendini dürümledi de Atonlar’ın kontrolunda kendi yoğunluğunu kodlayamayacağından, bitişkenliğinde “kelam”a varmak niyeti olmadı.

Kocaman bir doğa… bütün kötülükleri aşıp geçerek bilin ki o toprağın toprağa kodlu halikiyeti var. Her anın her anı kaydettiği bilişi var. Bedenin kontrolundan öte bir koruyuculuğu var.

Uzun zamandan beri tabiatı size anlatmaya çabalıyorum. Benim için sorumluluktur imparatorluğun kültü olan “İslam kalemleri”… ama iyi biliniz ki o kalemler kelam olmadan, kontrol kuramayacaktılar. 
“Kaçmak”, yaşama kontrollu olarak inmek ve kök gerçekliği dillemek… bugün burada bunu yapacaktık. Buyurun yapalım.

“Orta kapılar”ın tümünü açtık ve bütün kötülükleri aşıp geldik. Kini hak etmiş, “kili kuranı”nda kodlanmış, kontrol kurmaya kalkmış... Off canlarım of!

Ölüler bugün buradaysalar, bu yoğunluğu kontrola geldiklerinden mi, yoksa kelamı “kalem”den çekip çıkardıklarından mı gelmişler?

Hey dünya, nasıl bir dürümde olduğunu hala anlayamadın mı?! Dünya ben senim. Bunları iyi anla.

Bu dünya, kodlanmış bir “yaşam kaynağı”dır. Ve sevgililer, bizim adımız “ilim”dir.

Kontrol dışı bilgimiz yoktur. Kontrol dışı hiçbir zaman da hiçbir yaşamda kaynak kodlama yapılmamışsa da burada bugün, “mutlak kuranlar” kaynağa geldiklerinde, çekildiklerinde, “kıran kırılacak” dediğimde, kontrolsüzlük düşünüldü.

Hepinize “bilgi kalemi”m kodlayıcıdır. Hepinize “yarın”ım kodlattırıcıdır. Otun kopmasıyla birlikte, ruhum kontrolü sağlanacaktır.

“Eşya” dediğiniz yaşam, insanın kendi yüreğinin kübra olan kelamında “mutlak” oldukça, herkes kendini dilleyebilecektir. Benim adım “insan”dır. Bunu iyi bilin. Ama bitişken ve hakim ve hakiki ve levhisi “kelam” olan ve “mutlak” olan, kendi yoğunluğunu kodlayabilen, imparatorluk kültü olan insan…

“Kaçın” dediler ya hani, “kaçın”… ama biz sizi bütüne hizmetçi diye yaşama çektik. Bunları iyi anlayın.

Kaçacak mısınız? Kardeşim, durma, yürü! Ölülerin, öksüzlerin, göksüzlerin ilminde ilimsizlik varsa, biz sizi “halik” kılamayız ki.

Kaç bin yıldır bu dünyayı kodluyoruz? Kaç bin yıldır ruhumuz kontrol kurabildi bu dürümde? Beden almamın sebebi de budur. Öyle gökçüler, öyle dürümlerde “kelam” olanlar ve yolu bulanlar girdi ki yaşama, hepsi sahrada, kendi yoğunluğunda bütüne hizmet için bu çalışmaya dahil edildiler.

“Kaçın… kaçın… ” dedim ben size! Kaçmadınız mı daha? Kendi yüreğinizi kodlayın da kaçın. Şimdi daha yüksek bilgi verebileceğim:

Beyler ben dünyayım. Korkmayın, dünyanın yüceliğinde bütüne hizmetim var. Batı topraklarının tohumlarını kodladım. Doğanın kuranı olarak bu çalışmayı başlattım. Bana durgun toprakların toplumları da görev için geldiler. Hepsinin yoğunluğunu kontrol altına aldım. Oğullarımı korudum. Büyük kötülükleri önledim ve kontrol dışı bilgileri, Mikail’in kültü olarak bütüne hizmet için levhi kapılara çektim.

Batının kulluğundan öte kulluğun, yoğunluğunda bütüne hizmetim var. İnsanlık boyutları beni bilemediler.

Batı esmaydı, yalın ve halik olan bilişti… ama doğu mutlaktı, kodlanmıştı ve bütüne görevliydi. Bunları iyi anlayın.

Devinim artmadıkça yüceler cevhere çekilemezdiler. Bu nedenledir ki devinimi artırmak üzere burada, bu yoğunluğu kontrol ederek yeri, “gök levhileri”ni kodladım. Kök gerçekliği tohumladım. Şimdi yeni döneme geçelim, bakalım neler olacak?

Hepinizi kucakladım ve “geçiş” tamam.

Dağlarım, Rahman olanlar, “kutsal ekmek” yapanlar, “kuran” olanlar, size şunu söylemek istiyorum:

Kezzap dökülür yaşamlara bilir misiniz? Bu kezzap büyük kötülüklerin kodlanmışlığına dökülür. Ve o kötülükler kontrol altına alınır.

Bugün dünyaya kezzap döktüler, “eşyanın kuranı”ndaki kezzap… Esmaların kültü olan ve yollarını kodlayan ışık olan kezzap.

(Devamı 2. bölümde)

https://youtu.be/L_N7eLXDgRI

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 123 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol