18.NİSAN.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (8)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 3. AKIŞ
Hepinizi kucaklıyorum. Bugün burada, muktedir insanlığın kontrolü korumalıydı ve bu nedenle BSUİ olarak gerçek ilmi tohumladık. Şimdi daha güçlü bilgilere ihtiyacımız olduğu kesin ama seviyenizin daha yükseltilmesi gerekir.
Burada olmanız kontrol kurabilmeniz için yeterlidir ama kontrol daha güçlü olduğu zaman, hasat daha yüksek yüceliklerden gök çözümlemeleriyle gelip burada çalışmalar yapılacak olanların da ışığını yakmamızı sağlayacak.
Her şey dünyada olur zannetmeyin. Bugün buradayız ama her anda var olan ilmimizle tüm zamanları kodluyoruz. “Dünya dışı varlık toplumları”yla ilişkilerimiz çok nettir. Eğer onlara görev verirsek, öz gerçeklikleriyle bize gelirler ve bizim yüreğimizde görev taşırlar. Onlara görev vermemiz onların, “ruhlar kalemi”ndeki “mutlak kuranlar”ı ile gerçek kotlanış gerçekleştirmemizle mümkün olur.
Çokları bizi, hepimizi dinleyebilirler ama bizi dinlemeleri yeterli değildir. Bir’e hizmetçilik için burada olmaları da gerekir. Çok geçişler yapılır dünyaya… Ama kimsenin haberi yok! Öyle çok dünya dışı varlıklar dünyaya girerler ki siz onları “beşer” diye çalıştırmaya kalktığınızda da olur. Ama iyi bilin ki onlar ZA KAR’ın KA HA olan karanlık ışıkları olup görev taşırlar.
“Karanlık” dedim, çünkü “rahmi kapı”da aydınlığı kodlarsanız, o yaşam orada da kodlama yapar. Sistemin gücü budur.
Eğer dünya dışı dünyayla ilişkisini koparırsa ne olur? Dünyanın durumu çok farklı olur.
Bu dünya “yolun kapısı”nı kapar. Ve bu dünyada öfke artar. Biz bu dünyayı “ölü bir planet” diye değil, “doğanın kuranı” diye dillemek istiyoruz.
Eğer bu dünya “mahrek” olmayacaksa, Yaradan olup, yarattığıyla kodlama yapmasının anlamı yoktur.
Türevleri kontrol altında tutabiliriz. Öyle çok çalıştırırız ki insanlığı, kanat takmamız, kanat almamız öz gerçekliklerini haketmemiz ya da ettirmemiz, kervanın yolunu mutlak kılabilir… Ama biz dünya insanlığının sayfa sayfa okunmasını da istiyoruz. Eğer dünya insanlığı sayfa sayfa okunabilirse, işimiz daha kolaylaşır.
Biz dünyaya yarını kodluyoruz canlar. Düzeni kodluyoruz. Biz bu dünyaya “mutlak kulluk”u kodluyoruz. Bu dünya ilmini kodluyoruz. Biz bu dünyaya Yaradan olup geldik.
Netice şudur “Yarat… Yarat… Yarat ama ayarttığında karanlığın toprağındaki tohumları kodla. Ki aşklı ve akıllı bir çalışma yapsınlar.”
Mezar kazmaya niyetimiz yok yaşama. İyi bilin. Hiç kimsenin mezara “karanlık” olup inmesini de istemiyoruz. Ama bu dünyanın kontrolu sağlanmalıdır.
Bilirsiniz ki bu dünya, “kervan”dır. Ve bu dünya mutlaktır ama dünyanın yolunu kapatmak isteyen çoktur. İkna olmaları gerekir. İkna olmazlarsa, ikna edilirler… Ama ederken karanlığa kontrollu olarak çakılırlar. İyi bilinsin.
Çaktıkça çakarız ve yolları kontroldan çıkar. Bunun içindir ki Saltanatın Gücü buradadır ve biz bu gücü bütünün kükremesi için buraya çektik bugün.
Kusur aramayın dünyada! Biz arasak burada olmazdık. Biz dünya insanında kusur arasak, bu yoğunlukta kontrol kurmaya gelmezdik.
İki Medine yok ama merdiven tektir. Ve o Medine “mektup” okurken, “biz” mektup verendik.
Daha da özel bir bilgi, bu çalışma o gün bütünün gücüyle dilletilmişti. Dünya dışı dünya ve dünya dahili dünya, tek bir görev… İşte o görev, İslam devrelerinin kültü olan insanlığın çalışması. Ki bu koordinatta bu çalışma başarıyla sürmektedir.
“Kili, ‘kalem’ saydığınız sürece, insanı haketmezsiniz.” Dedik.
Daha da özel bir bilgi, “İtibarı olmayan “ruh”u olmayandır.” Dedik. “Kontrol, İslam’la olur” dedik.
Emperyal olanların bunu dinlemeleri, anlamaları çok kolay… YA KA HA, insanlık, Sistem, Nizam ve Düzen’in gözünden öz, söz olup dillenirken, daha yüksek ilmin masaya gök çözümlemeleriyle geçişi, “sahra” ile gerçekleşmeliydi. Ve bunu yaptık.
Kili, kalem; yolu, Kuran sayın. YA KA HA insanı ne sayacaksınız? Birlik sayın. Boş kodlama yapmayın… Öfkeyi aşın!
Çanı çaldık, rahman olun! Rahman olun! Rahman olun! Sönmeyen bir güneş olun ki herkes sizle aydınlansın. İş budur.
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://www.youtube.com/watch?v=mIBvbbuirac&feature=youtu.be
