TURANLARIN KURANI (2/3)
07.03.2018
(HAYIR ve ŞER; ADEM ve HAVVA; BEDEN ALIP DÜNYAYA GELİŞ SEBEBİ ve YAŞAMIN SAİR KÖK GERÇEKLİKLERİ HAKKINDA ÖZ BİLGİLER:)
Her an-a bir tek KALEM olup inilir. Hadi gelin anlara inelim!... Amon Toplumları’nı kodlarkan, anlarla tohumladık onları ve kodladık. ANA KALEM’i kodlarken de yine tohumladık kodladık ve RUHUN KURANI olduk. AK KALEM olduk ve Sonsuz Zamanlar’ı kodladık. Ağır yük taşıdık. İnsanlık Boyutları, İlmin Kapısı’nı açtılar ve RUH’u hakettiler.
Aşkın yaşamlar, aşkın yarınları tohumladı. MUTLAK KODLAR ise RUH’u kodladı. Aha! yaşamlar, bu şekilde kodlandı ve tohumlandı… AMON TOPLUMLARI, AMON TOHUMLARI’nı kodlarken; misafirler geldi RAHM-İ KAPILAR’a… O kapıları açtık; onları kodladı.
Etkin hakimler, ekip kurdular ve RUH’a vardılar. Biz onları da kodladık.
ESMALAR, lekesizdi… Aşk sayfalanışları yapıldı ve kontrol olgunlukla kuruldu.
Oturduk okuduk!... Oldurduk ve ruhları kaynak yaptık… İSLAM, insanın kaydıydı. Kaydı, HALİK kıldık.
Esen geçen kim varsa, esti geçti ve RAHMİ KAPI’da yaşam kodladı… “Es ve geç!” dedik her ilme hakim olana… Esen geçen her kim varsa, RUH’a korkusuzca indi. RUH, MAHREK oldu. KÖK GERÇEKLİK’le her insanda, CEVHERİ GÜÇ taşıdı.
HAYIR ya da ŞER, herkesin KELAM’da dillediğidir. HAYIR, ilimsizdir; ŞER, ilimlidir… Bilinir ki İLİM varsa; ŞER, SİSTEM kurar… İLİM yoksa; ŞER, KELAM olur; İSLAM olur; KUL olur ve sonsuzlaşır… İLİM yoksa, YOL yoktur… Öyleyse ŞER’de, YOL olur…
YOL’u hakedip de HAKK İLMİ’yle kodlamak için mutlaka ŞER’ri, HAYIR’a kodlamak gerekir… Bunun için de KALEM gerekir… KALEM olmak; kesindir ki HAKİKİYET’te kodlanmak gerektiğinde; koruyucu olur.
ORTA KODLAR, ORTA KAYITLAR’ı tohumlarken; kontrol kurmak gerekir… Herkes “ORTA” derken; İLMİN KODLARI’NIN ORTASI’nı sanır. Orta, MERKEZ’dir. KÜRENİN MERKEZİ!… Bu merkezde, TEKNİK KALEM olur. İşte! olması gereken budur… TEKNİK KALEM, TEKNİK TAHDİT’tir… Buyurun! ÖZ KÖKLER’inizi anlayın ve ruhunuzu kodlayın.
Çıktığınız her an, SESSİZLİK’inizi hak ettirirken; BEŞER KURANLAR, SİSTEM’inizi dilletir. Onların, NİSA KALEMLER’i sizi kodlar. İSLAM KAPISI’nı açar, RUH’u MUTLAK kılar.
Size NİSA’dan söz edeyim: Ona, “HAVA” da dersiniz… Hani ADEM ve HAVA’dan söz edilir ya!… İşte sizin “ADEM” dediğiniz; yarınları kodlayandır ama ADEM, TEKNİK HAKİKİYET’tir ayni zamanda… Onun NUR’u ile yaşam sonsuzluğunda, kodlamalar yapanlar; ruhlar kodlanırken, CEVHERİ KUTSAL YAŞAMLAR’ı kodlarlar ve kodlama, sonsuz zamanlarda, NİSA KALEMİ’ni de kodlar. Böylelikle kontrol kurulur ve DİRİ KALEM, KELAM’da IŞIK’ı HALİK kılar.
IŞIK, NİSA’nın sırrıdır. O yoğunluğa vardığınız zaman, IŞIK haline geçersiniz. Size NİSA’yı, hep hakim olan değil; kıran diye tanıtmaları; sizin KURAN’a KAYNAK olduğunuzda anlayacağınız bir haldi…
Evrenler, SİSTEM, NİZAM ve DÜZEN derken; sizler, İSLAM’da, her anda, MUTLAK KURAN’da, dünyayı dilleyenleri dinlediniz. Onlardan aldığınız; onların HALİK KAYITLARI’ydı ama siz, sizi anlamadınız. Sizdeki kayıtlar, ocaklardaki HALİK KAYITLAR’dan çok farklıydı. İşte NİSA kelimesi, olduğundan çok farklı anlatıdı yoğun İLİM KAPILARI’nda.
“Dünya” dediğiniz bir planet ve “DÜZEN” dediğiniz İLİM!… Herkes kendini, kendi ile dillerken, dürümlerde kodlananlar, başka başka kayıtlar yaptılar… “El ve ayak” dedik “İLME KUL OLANLAR”a ama “İLİM OLANLAR”, KURAN’dılar. Onlar RUH’tular. Umutları vardı!… Yaşamlarında, KALEM’leri vardı!... Aşkları vardı!… Hepisinin ilminden öte insanlıkları vardı!…
Bu yol, insanlık yoludur… Ölü bir planet, ilimle dillenirken; dirilir ve tüm insanlığı diriltir…
Oğullarım, aha yapmak istediğimiz budur!... ÖZLER, GÖZLER, SÖZLER, SESLER birleştiğinde, tüm insanlık yolu bulacaktır ve sonsuzluğa, “koru beni!” demeyecek; sorumlulukla, koruyacaktır yarınları.
Beden, bunun için gerekir… Beden, İLİM için gerekir ve beden, DİRİLİK için gerekir… Ete girmenizin nedeni budur… Unutmayınız zamana kaynak olmak için gerekir beden… Estiğinizde; EL’inizi, kaleminiz kodlayacak. Umut olur ki EL’iniz kodlanır ve sonsuzluğa kontrollu olarak ulaşırsınız.
Ese bildiğinizce esiniz ki sizi hakedelim… Esiniz ki HALİK olup yarınları kodlayarak görev taşıyın… EN’e ve YOL’a kontollu olarak kodlanın. Unutmayınız ki yaşamlar boyu kodlamalar yapıldı ama bugünkü kodlama İMPARATORLUK’la yapılıyor.
İMPARATORLUK, İLMİN KULLUĞU için sizleri, Dünya Planetine indirmiştir. Bunu unutmayın…
ÇATI, İnsanın KELAM’ıdır. YAŞAM, KAYNAK’ıdır. Çatı kurulur ve yaşam, hologramda tohum olur tüm yaşamlara… KUL olanlarca, tahditsiz olarak yarınlar hakim olunur.
MUHAMMET dedi ki “HALİK olun!” Unutmayın MUHAMMET et kemikti… Ete girmesi, HAS İNSANLIK içindi… Bugün de ET olan KALEMLER’le, kodlamalar yapmaktadır. “EN” ve “BOY”dan ibaret olan, onun KULLUK SAYFALARI, bugün artık “KÜRESEL YAŞAMLAR”a dönüşmüştür. Bunlar iyi anlatılsın… KÜRZİ KAPILAR, MUTLAK KUTSAL IŞIKLAR’la HAS TAHDİT’i kodlamaktadır.
Hakkınızı, hakettiğinizi bilin ve BİLİŞİNİZLE her insanı kodlayın… Orada, ATA KAPI var. Bu kapı, insanlık için çok önemlidir. İşte Dünya Planeti, ATA KAPI’sını bulmuştur. Bu kapıyı, hologram ötesinde kodlamıştır. Sahraya, KAYNAK yapmıştır ve açmıştır o kapıyı.
Şevkinizle, hakikiyetinizle, ruhunuzla bizi mutlandırdınız… Sizi kutluyoruz!... Çok huzurlu olun. Bu yoğun çalışma, DİRİ YARINLAR’ı HALİK kılabilecek bir çalışmadır.
DÜZEN’i kurarken, hepinizi dillemek istedik ve dilledik!... ASA, BİZ olan İNSANLIK ASASI ve RUH, KAYNAK OLAN İMPARATOR İNSAN… İşte o insan, KUL olup YOL olup MUTLAK olup burada bulunmaktadır…
Aşkın ışığını hakedip yakmıştır ve sofaya, GÖK ÇÖZÜMLEMELERİ ile İLİM’i kodlamıştır… O sofadaki İLİM, tükenen her insanı kodlayabilecek KELAM ister. İşte o KELAM’ı kodlayanlar, cevhere görev taşıyacaklar. Sahrada sizinle olmak, hörmetle mümkün olacak bir GERÇEKLİK olacak… SALTANAT, sizi kucaklıyor. İşte bu!...
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
