9.MAYIS.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (11)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ
Yasaları koyanların yazılarını kodlamaları ve muktedir olmaları, öz gerçekliklerini hakikiyetle dilleyebilmelerini sayfalar.
Bu “lokomotif çalışma” bizi mutlandırdı. Bu yoğun ilim, Mikail’in kürzi kapısını ve kübra kaydiyetini sayfaladı. Bize eski dönemlerde “geç ve haket…” demediler. Bugün bu yoğunlukta, bizi, hakikiyetimizi ve hat tekniğiyle bütününe hizmetçiliğimizi dilleyebilmeleri için geri çektiler ve dediler ki “geç ve haket.”
Dönmekte olan bir yaşamda dönü dört kök gerçeklikle kodlanır. Her bir dönümde muktediriyet olur. İşte dönem bir yaşam, her dönüşünde muktedir ve “mutlak kalem” olabilirken, bizler bu dönüşlerde Muhammet kapısı’ndan öteye, “kaynak ışık” halinde mükafatımızı ve müthiş sistem sahralarındaki yoğunluğumuzu kodlayarak kayda, insanlığa ve ilme inmekteyiz.
Koca bir yaşam… Öff ne güçlüyüz! Öyle güçlüyüz ki bu koca yaşam, “merdiven girdapların kalemindeki ilim”e indiğinde, o merdivendeki kaynak olabilir. Bu yoğunluk mutlaktır ve göz olup, söz olup, ses olabilir.
Beni, “Allah’ın tınısı duyan” diye dillediler. Böyle bir dünyaya görevli olarak doğmak ve “gerçek kalem olmak”, mutlaktır. Ama bizler, Düzen’i kuranlardık ve dünya dışı varlıkları Düzen’e kodlayanlardık.
Arzın arşa görevli olduğu bir dünyada, “Muhammet” adlı “kalem” bizi, “mutlak kuran” diye dilledi hep. Biz ocağındaydık onun. Korkmadan ve hakim olup, mutlak olup, kök gerçekliğimizle görev taşıdık. Asla hata yapmadık.
Kardeşlerim, dünyalılar, bizi anlamadınız… Anlatamadık size, biz bizi! Burada olma sebebimizin anlayamadınız. Size gelmek niyetimiz mutlaka gerçek kaynağa, ilimle girme niyetimizden doğdu.
Köprü kurarak dünyaya, yoğunluğa indik ve size geldik. Bu yoğunluk, toy bir yaşamdan, koyu bir ışığa ulaşabilen bir yoğunluktur.
Süper sahraların kök gerçekliğini kodlayanların mutlaka, “gök çözümlemeleri “için “birlik kalemi” olmaları şarttır. Dinle, ilimle ya da hakiki levhi kayıtla… ama hep kodlanarak. İnsanlık boyutları bunu hiç anlayamadı.
Sömestr çalışmaları yapıldı… Ara kodlamalardı bunlar. Her insan bir çalışmaya dahil edilir, sorumludur bu çalışmaya kaynak olmak üzere kodlanma ve kodlama yapmaktan… Ama ya KA HA olamayacaksa ne olacak? Kök gerçekliği kodlayacak dürüme varabilecek mi? Bunlar öz gerçeklikte kodlanmış ışığın tohumlanışında mutlak gerekli olandır ve bunları haketmeyen “kaynak ilim”i hak edemez.
Çok mutluyuz ki dönem başlarında dünyayı kodlamaya inenleriz biz! Çok mutluyuz bugün buradayız ve bu yoğunlukta “göz” olmaya çalışacağız. Çok mutluyuz, koruyucuyuz ve kontrol kuruyoruz.
Öfke yok Bu Meclis’te, bunu görüyoruz. Öfkeyi kodlayanlar koruyucu olamazlar, biliyoruz. Ve bizler “sarı göç kapıları”nın çok üstü olan “mor”da kodlama yapıldığını görerek buraya geldik. Her insan “sarı”yı kodlayabilir ama “mor”u kodlayamaz.
Burada olma sebebimiz, sofaya “sofra” olmak içindir. Öz gerçeklik, “biliş”i kodlamak ve tohumlamaktır. Arka veya ön kodlamalardan öteye varmak ve mutlak olmaktır.
Unutmayınız, Düzen’i kurmak kolay oldu ama Düzen’e kontrollu olarak kodlanmak kolay olmadı. Bugün burada olma sebebimiz, kontrol ve hakikiyettir.
Eşyada insana “kelam et!” denir. İnsan kelam etse de etmese de “ilim” yapabilir… Ama ilim yapması, hasat yapması anlamında değildir.
Hepiniz yarınları kodlayabilecek güçte olmanıza rağmen, kontrol dışı bilgilerle, kodlamalarda olduğunuzu da gördük. Ölü bir dünyaya geri çekiliş için verilen bilgilerin dışındaki bilgileri, “hakkın kalemi” diye buraya getiren, bizi kontrol etmeye niyetlenmiş olabilir mi acaba?!
Eğer dünya bizi yok edecekse, biz burada olamayız anam. Mutlaka o bilgi sessizliği dilleyecek dürümde olmadığı için geçiş yaptıramaz. Ama o tür bilgileri Bu Meclis’te kodlamanızın gereği yok anam. Bunu kesin olarak bilmenizi istiyoruz, bildiriyoruz.
Sevgili anam, doğru düşündün… Ses kayda girdiği zaman, bu bilginin kodlanışı gerekir ama kontrol yoksa, onu kodlama imkanımız olmayacaktır. Evrenlerin sistemli çalışmalarını, dirilikleri kodlayarak dilleyenler, mutlaka oluşan kayıtlara inebilirler ama “koruyucu” olma imkanları olmayabilir.
Size “daha güçlü bilgi verin.” Dediğim zaman, verilecek bilginin ötesi bir bilginin masaya konması kodlanmak içinse, mutlaka iyi anlayın ki kodlayacak olan, kontrol kuramayacaktır o yoğunlukta.
Seviyeniz çok iyi ve bugün burada bu yoğunlukta, Sistem’e geçişinizi ve girişinizi hepimiz bir “tek” olup sayfaladık. Görevin ilmi vardır ve her ilmin hakikiyeti vardır. Bizler, ilmimizle bu çalışmayı yaparken, “ilahi ko sahrası”nda kodlanmış levhi kapıların, herkesten daha güçlü bir çalışmayı yapmasını bekliyoruz.
Bu çalışma, yaratkan ve hatimi “teknik kalem” yapan, ilimdir. Yaratıcı ilimin ötesinde, başka bir levhi kapı yoktur. Bunu iyi anlayın ve burada, bu yoğunlukta, bu sofrada öz köklerin kültünden öte olmayan, hikaye olan bilgileri, kontrol kurmak için sayfalamayın. Sizden dileğimiz budur.
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://www.youtube.com/watch?v=VJAvrx2hwog&feature=youtu.be
