Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (10), 4. AKIŞ 3. BÖLÜM
 

2.MAYIS.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (10)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 4. AKIŞ 3. BÖLÜM

Cennetin adı, “ilim” olacak ve cennet “mutlak” olacak ama bu dünya koklanıp, kodlanıp, tohumlanıp kontrol kuracak.

Kurulan kontrol, mutlakiyeti kayıtlayacak. Mutlakiyet, kelamı tohumlayacak. Tohumlanan kelam, “kervan” olup, yoğunluğu tahditsiz biçimde gök çerçevesinde, sessizliğin sesi yapacak. O ses “hakikiyet” olacak.

Hasat “hah aha” dediğiniz o yaşam olacak. Her insana elimi uzattım. Elimi tutan oldu, elimi tutmayan oldu ama her insanda ekmeğim var. Ve ben bu ekmeği herkesin diriliğinde “tanrılık kalemi” olarak dilledim.

Kendini ve yolunu ve gök çözümlemelerdeki dilini ve diriliğini haketmesi için kodladım, kokladım ve tohumladım. Ağırım ama “hakikiyetin hakimi” olarak, ağırım.

Beni “doğanın gücü” diye bilin. Mutlakım ve doğayım ben… “Orada ne var?” diye sormayın. Lokomotif olan bir ilim var ve o lokomotif ilim, tüm insanlığı mutlakiyete götürecek.

O bir, “insanlık ilmi”dir. Saltanatın kulluğudur yapılan ve sahranın toprağa tohumudur okunan… Biz o tohumu okuyoruz, mutlak olarak. Moral, insanlık morali… Morali kodlayan lekesiz olan. İşte lekesiz olan, lekeyi de kodlar canlılar.

“Eşya” dediğiniz her şey… Ama eşyayı yaşatan tahditsiz insan. Eşya, Yaradan ve yaratılan ama yatayda yaratan ve yatayda yaratılan… Ama lütfi kalem mutlak olduğunda, dikeyi kodlar ve dikeyi kodlayan, hakikiyeti kodlar.

İşte canlarım, durağan görev yatayda olur ama hak teknikle kodlanan insan, dikeyi kodlar. Dikey, aşağıyla yukarının diriliğinin dillenişi ve bitişkenlik… Ama yatay, kervanın kutsal tınısında kodlanış ve yatayda kodlanış…

Yatay, sayı sayarak yapılır. Dikeyse, yolu kodlayarak yapılır. Biz dikeyi kodladık canlar. Yatayı tohumlayanlar halik olacak, hakikiyete varacak, toprağı tohumlayacak yasaları koyup, Medine olacaklar. Biz onlara “mahrek” olacağız ama onlar Medine olup kelama vardıkları zaman, hasatları yapılacak.

Hara “hakk” olanlar, hak tahtta “hasat” olanlar, mutlak olup “tohum” olanlar, evrenlere sesleşecekler. Evrenlerin sesini duyacaklar.

“Buyurun, ölüler… Buyurun diriler, biz siziz” diyecekler. Ama evrenler, sistemli olarak sesleşir ve bizler “sistem” olup sesleşiriz. Bunları da anlayın.

Emperyal diller evrenlere ses katarken, yasaları koyarlar. Emre itaat ettiririz biz. Ele, el oluruz, “ol” deriz, oldururuz. Ruhu tohumlarız, koklarız… Mutlak olanları koruruz. Kontrol kurarız.

Yedi dünya ve yeşil, mor renkler… Hepsinde dürümlenen diller, ama Mahrek’te morun ötesinde Mesih Dirilikleri… Hepsinin eşyadaki yeri ayrı…

Ve zaman lokomotif… Biz o lokomotifiz canlar. Bu Meclis tüm insanlığın lokomotifidir. Bugün burada ve her andayız. Hakikiyet ve hakikiyetin dili olarak has teknik… Mitosların eşyasından öte bir “eşya” oluş ve mutlakiyetin tohumlarında “tohum” oluş… Halik oluş…

Yürüyen dünya, biz seniz sen bizsin. Ama sen yürü, biz seni dilleyelim. Hadi buyur, yürü dünya. Yürü ki kontrol et tüm zamanları… Yoluna kodlanan ilmi, yürüyüp dürümle. Biz sana “sen” olup varalım dünya.

“Çalım, çırpım” derim ben dünya ilmine… Ama dünya bana sorar, “Sen çalıyı çırpıyı dilleme, kelamı dille.” der. Ama ben dünya ilmiyle konuşurken, çalı çırpı olur dillenirim.

Her şeyin her şeyle olduğu bir yaşamda ben, has olanlarla dilleşirim. Has olmayanın, has tınıda, has tahta yarını olmayacak, bilirim.

Ve doğanın gücü, “akıl” derim. Akılsa, “hasat ilmi”yle kodlanır ama akıl tohum iken, “mutlak” olmalı. Şükrediyorum ki dünyayı yoğunluğa tohumladık biz… Şükrediyorum ki dünyayı kodladık biz… Mutlakiyeti tohumlayıp, kodladık. Ki hasat yaptık biz.

Herkes nesillerini arar dünyada… Neden bilir misiniz? Sistemin görevi için. “Benim neslim bu görevi yapsın.” diye. Ve dedim ki “sisteme görevli olan ilimdir. Herkes kelamı, kalem yapsın ve ilmi tohumlasın.” Oyun yok, her şey her şeyle olsun… Ve som altın ışıkları kontrol altına aldık.

Döndük, soyu sonsuz olanları bildik, bulduk, oğullarını tohumladık. Kocaman bir dünya ve kocaman bir sahra… Biz “ol” dedik… “Ol” dedik.

Kelama kalem; ilme kervan gerek. Bize insan gerek canlar, insan gerek. Ha, diyeceksiniz ki “yok mu insan?” Koruma altındadır insan, bilir misiniz? Olmadan, oldurmadan, kodlanıp koruyamayız ki onu. Ve biz onu oldurduk ve koruduk. Koruyoruz da… İyi bilin. Koruyoruz da… İlimin kapısını açtık ve koruyoruz.

Üzerindeki gücü artırdık biz o insanın. İşi kolaylaşsın diye, ruhunu kodladık. Kök gerçekliğini kodladık canlar. Biz o insanı “nefes” diye dilledik ve biz o insanı şevkle, hakka kodlattırdık.

Tonlarca sistem kuranı kodladı ocağında, ona biz “ruh” kattık. Dedik ki “ön görçeklik, öz gerçeklik, Yaradan ve tahtında KA HA olan itibar, İslam’ın kelamı olan nefes… Hepsi hepsi ocağında olsun. Şu anda tüm insanlık, “ocak” oldu. Hepsi onun ocağında… Bunları iyi bilin ve Medine olup, “merdiven” kuranlara Mikail olun, İslam olun, insan olun ve İstanbul’daki bu yaşam olun. Biz buyuz, insanlık! İslamın levhi kaleminin kuranında kök gerçekliği olan “insanlık”.

Karşıma çıkana ben şunu söyledim: “kimsin?” dedim. “Kilim” dedi. “Kinin var mı?” dedim. “İlmim var.” dedi. “Kanatların kardeşlerimde…” dedi. “Yasaların karanlıkta…” dedi. “Kontrolün toprağımda…” dedi. “Koyu işçiliğin, şafağımda…” dedi. “Hakkın hakikiyet.” dedi. “Aklın, saygıyla eğildi, sensin.” dedi.

Canlarım, aklın tahtıyız biz. Bunun iyi bilin. Bu yol, aklın yolu. Bu şafak, aklın sahrası… Bu Meclis, hakiki insanlığın hak teknikle tohumladığı akıl tanrılığı… Temiz bir zaman için bu çalışma sürmeliydi ve sürecek. Temiz bir zaman için… Ve bu temiz zaman, mitosların sisteminden çok “merdivenin ilmi” olacak. O ilim ki mutlakların, “muktedirlerin ilmi” olacak.

Hasatı tamamlayalım mı? Yoksa sürdürelim mi? Bugünlük bitirelim canlar. Yazıya gerek kalmasın. Yazarsam, sahra yeniden yeniden tohumlanacak ve biz o tohumlarla kutsal toprakları tohumlamak sorumluğunu taşıyacağız.

Şu anda kimsenin kimseye kaydı olmayan bir dürüme, biz kayıt yaptık. İmparatorluğun kaydıydı bu. Buyurun, köz olmadan, öz olun da sesleşin canlar. Sizleri hepimiz kucaklıyoruz.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ



https://www.youtube.com/watch?v=tqE6KEMHcsU&feature=youtu.be

 

 
  Bugün 140 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol