Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (14) 1. AKIŞ, 1. BÖLÜM
 

30.MAYIS.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (14)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 1. BÖLÜM

Yazı yazamaya başladığımda, kontrolunuzu kurup, bu yoğunluğa inersiniz ama şu anda henüz hakikiyetinizde bu yoğunluk oluşmadı. Şikayet etmiyorum ama şevkle çalışmanız gerekir ki “mutlak kuran” olabilesiniz.

Bizler aşkla çalışıyoruz ve yoğunluğumuzda “mahrekimiz” oluşmaktadır. Ruhumuzun kontrolu da “kök gerçekliğimiz”le kodlanmıştır. Merdivenin en aşağısını da en yukarısını da dilleyebilecek dürümdeyiz.

Şikayet etmediğimi bil ama sana, seni anlatırken sen, kelama “kalem” olup indiğinde ve seni toprağa “tohum” diye indirdiğimde, kodlanmış olabileceksin. Şu anda henüz kodlanmış halikiyetin yok.

Şikayetim var mı? Akıp geçebilirsiniz… Kaleme “kaynak” olabilir misiniz? Asla. Akıp geçmeniz, kaleme “kaynak” haline gelebilmenize imkan verdiğinde, mutlaka kodlanmalı ve kontrol kurabilmelisiniz.

Akıl, Allah’ın tahtıdır. Bunu da iyi anlayın. Akıl, Allah’ın tahtıdır. Ki “hakiki insan”, “aklın kalemi”dir.

Eğer aklın kalemi hakikiyeti dürümlediğinde sessiz sahralar sistemin kültü olursa, şarkınız, şarkımız olacaktır… Elleriniz ellerimize, yaşamlarınız yasalarımızla yarınlarımıza varacaktır… Ama torbanız, torbam mıdır? Toprağınız tohumumu kodlayabilir mi? Yarattığım yaratılanda kontrollü kayıt yaptığında, sessizlik o yoğunlukta sistemi kontrol edip, size “kelam” edebilir mi? Bunlar önemlidir.

Ekip haline gelmemiz gerekti, geldik. Hakka, “kalem” olmamız gerekti, olduk. “Toy olanları kodla, kaleme indir.” dediğinizde, toyluk, tohumda kodlanış sayfalayabilecekse, bunu da yaptık. Ama sanal boyutların kontrolü kolay olmayacak. Bunu iyi bilin.

Tüm insanlığın kontrolü kolay olmayacak ama ra sih olabilir, yarını hakedebilir ve “mutlak” olabilirseniz, her şey daha kolaylaşacak.

Deliler, diriler yarınları kodlarken, mutlaktırlar ama diriler, kelamda, kuranda ve toprakta tohum ekememişlerse, şafakları yoktur. Bunları iyi anlayın.

Bu yoğun çalışmaya, dürümlere inebilenler “kaynak” olur. Bu yoğun çalışmayı hakedenler, “kodlama” yaparlar. Oğullarımızı kontrol ederken, tükenen her anı dürümlere indirdik. Ki halik olun da “hakkın kalemi” olun diye.

Altın ışığın gücüyle çalıştık. Öz gerçekliği kontrol altında tuttuk. Saltanatın gücünü tüm kalemlere, kök gerçeklikle dillettik. Ellerimizin gücü mutlaktır ve müthiş bir “sistem olayı” vardır dünyada… Bu da öz gerçeklikle kontrol kurabilenlerin sahrasında, yarınlarında gerçekleşen “sahra kalemi”nin kodlanışıyla birlikte mutlakiyetin kaleme çekilişi… Bütün bunları mutlulukla yaptık.

“Zamanın kapısı” olduk, zamanı kodladık. Yoğunluğu artırdık ve bugün “ana kalem”i, “mutlak kuranı” kodluyoruz.

Şükredin dünyanın ruhu, akıl ve biz “aklın kalemi” olarak, kelama “kalem” olan, bütüne hizmetçi olan, her anda “mutlak” olanlarla, bu çalışmayı sürdürmekteyiz.

Kimi kimden sorduğunuzu biliyorum. “Ölüler diyarı”nda bedeni “mektep” olanı sormanız, hakkınızdır ama hakettiğiniz “hasat” olmalıydı aslında. Şu anda sorumlu olduğunuz bir andasınız ki beni, bana değil, beni, bende olmayana sordunuz.

O, kontrol dışıdır. Kölelik yapar yarınlara, kodlamayanlara… Ama kökünde görevi yoktur. Öz gerçekliğinde kodlayışı da yoktur ve kontrol dışı olmasındandır ki kırılan ve kırandır. Eşyadır… Ama şarkısında, kaynağında ve yoğunluğunda kontrolu haketmediğinden, kuranda mutlakiyeti yoktur.

“Öz gerçeklik” ilimle, kodlanışla ve yoğunlukladır… Ama gönüllerin kübrasında kesinleşmesi gereklidir. Ve soruya yanıt almadınız çünkü Yaradan yarattığında kontrol kurar. Soruya yanıt almadı, alınmadı. Aha bu.

Süper İnsanlık Realitesi olarak cevabımız:

Değerliler, beşere “kelam”, bize hakikiyet değil, “insanlık” gerekir. Hepimiz için bu böyledir.

Bize haksızlık yapan ya da “hakk tını”yı tohumsuz bırakanlar, kontrol dışıdırlar. Şakır şakır… Şakır şakır rahmi kalemde “kaynak” ışır. Öyle öyle de ya karanlıksa toprak ne olacak?

Pekala, gözünüzün görebileceği en büyük gücü dürümlere çekiyorum ve bu güçle bütüne hizmet edilecek bugün burada. Ama bu gücü kodlayabilenler, bu Meclis’e “kalem” olacaklar.

Ekmeğin ekibi, “kelam” olacak. Muktedir olan, muktedir kodlama yapacak. Sanal boyutların kök gerçekliğinde “kök sistemleşme” oluşturulacak ve oraların da görevlileri kontrol edici olacaklar.

Kil ve kumdan ibaret olan insanlık, “ilim kalemi” olabilmek için BSUİ olacaklar; Barış, Sevgi ve Mutlak Kuran olan Umman ve İmparatorluğun İlmi olan İnsan.

Her şey hepimizde mevcuttur. Nesiller boyu bunu anlattık dünya insanlığına… “Kelam ol, hakkını, hakettiğini dille.” diye. “Çalış… Çalış… Çalış ve haket.” dedik. “Öz gerçeklikle kodla tüm zamanları…” dedik. Daha neler dedik, ama insan soyu hiç bir anlam veremedi anlattıklarımıza.

“Kaynak insandır.” dediğimiz zaman da anlatamadığımızdan mı? Yo, anlattık ama anlaşma, “görev”le olacaktı. Görevi haketmeyen hasat olamadı ve anlaşmadı yaşamla.

Anlaşamadığında, “aklın kalemi” olamadı ve yaptıklarında, yapabileceklerinde kelamı, kula “kuran” yapma imkanını bulamadı.

Değerliler, “ruhlar mahreki”ndeyiz bugün. Öyle bir mahrek ki ora, koruyuculuk var, koku var, kontrol var. Ama o kodlanmış ışık, tohumlara henüz “ilim kodlaması”na başlamadı.

Başarılı bir dünya çalışması olmalı bugün… Buna muhakememiz yeterlidir ama bu çalışmayı kıran, kırılanla değil, hakkı, hakikiyeti dilleyenle yapmak istedik. Ve dünyaya, öfkeyi aşıp geçtik.

Canlarım, sıhhatli bir dünya çalışması bizleri mutlandıracaktır. Öyle çok görev taşınacak ki bugün burada, kodlanmış topraklar topluma “tohum” diye dillenecekler.

Elimin gücü, “aklın tohumu”dur. Aklın tohumu olması, muktedir olmasıyla ilgilidir. İnsan, insanlığını anladığı zaman, artık “aklın kapsı”nı bulacak ve hakka varacak. Aklın kuranı, aklın tohumu olacak, “kulluk” yapacak. Bunu başarabilecek dünya insanı…

Daha da öncelikli olan, “kelam” olmasıdır. Kelam, hakikiyetin teknik kaydıdır. Bu kaydı yapabilen, kendini dilleyebilecek.

Biz, “Allah’ın etki alanı”ndayız. Bu ne demek, size izah edeyim:

Allah’ın etki alanı, akıl tahtında olanın tohumudur, tohum sahrasıdır. Bu sahraya kelamı, ilimle indirmektir… Ve yarını kodlayabilmektir. İmparatorluğun gücüyle bunu yapabiliyoruz.

(Devamı 2. bölümde)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 136 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol