Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (4), 5. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

21.MART.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (4)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 5.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Ve biliniz ki bir tek insan mutlak oldu. Onun ötesindeki hiçbir yaşam mutlak olmadı. “Bir tek insan” derken, yaşamı kodlayan, ilim kalemlerinden söz etmekteyim.. Onların, Rahman olarak, yarattıklarından söz etmekteyim.

Eko Sistemlerin mektup okuduğu bir dünyada, Pirayelerin mutlakiyeti kodladığını görerek, çalıştık.. Eko Sistem; Sistemin kelama ilmini indirdiğinde, her insan muktedir kalem olabilecekti.. Bunları gerçekleştirdik.

Ve Ors Sistemleşmesinde, okuttuk bilgiyi.. Ve dünyanın ruhunu kodladık. İşte, dünyanın ruhtaki kültü, buydu.. Ve bizler, yeni dönemleri başlatırken bu kere, ilim kalemleriyle bilişken ve hakiki dilde, bu bilgileri kodlamak istedik.

He insan sistem olabilir ama 98’inci kod, olamayabilir.. 98’inci kod olması, arş kalemlerinin, ak kaynağa inebilmesinde, mucizevi bir dürüm kayıtlar.. Ve her insan, yasalar çerçevesinde, kontrol edici olur.

Ölü bir planete, şafak olarak inen, Bu Meclis; bitki hayvan ve her bir yaşamı, yeryüzünün gözü olarak tohumlamaktadır. Bizlerin, dünyaya göz olmamız çok özel bir çalışmayla mümkündü. Ve biz, bunu yaptık.

Horasan Erenleri var, bilirsiniz. Her şeyi hak ettiklerini dillerler. Oğullarını koruyacak, güçleri var.. Mucizeydiler ama yasaları, kontrol altında tutmaları gerekliydi… Bunu da hak ettiler ve yaptılar.

Nar taneleri gibiydiler. Her bir nar, binlerce yaşam kalemi haline dönüşmüştü.. Ve bütün kodlar mutlak kuranlarda, kontrol kurmaya başlamıştı… Onların ruhları mükafattı, tüm zamanlardaki, hakiki ilim kalemleri için….Ve dümen; insanlıktı.

Bu kontrollü çalışmalar, bu dönemde başlatılmak istendiğinde, kök gerçekliği, kontrol etme imkanları olmadığı bilindikten sonra çalışma öncelikle tinsel kalemlere, borç olarak bildirildi…Ve tinsel kalemler; bu çalışmayı doğan görev, kutsal ilmi olarak, kayda aldı.

Netice şudur ki; ölü bir planette böylesi bir çalışma yapmanın imkanı o gün yoktu.. Körün körü olan bir zamanda, görev taşımak, kolay değildi. Çıktığımız her şekil boyutu, bir şafaktı aslında ve bütün köklerimizi doğaya görev diye kendi yarınlarımızdan çekmek istedik. Ve dümen olgun sisteme verilmeliydi.

Bu dümeni kodlayacak olan, nefesi koklanan olacaktı. İşte, bu oldu ve dünya, göz gördü ki yasaları koyanda, bütünün kübra olan kelamını, kodladı.

Bunca çaba, insanlık içindi. İnsanlığın, imparatorluk gücü olduğunun da bilinmesi gerekliydi. Kapılar, hep kapalı tutuluyordu.. Kapıları açmak için kaynak kalemin dürümlere inmesi şarttı.

Ve bunu yapmak, İsmail-i kalemlerin kontrolünden çok daha güçlü bir kontrol gerekiyordu… Ve dünya ruhunun, bütünün kültü olarak, Bu Meclise, kaynak yaptı.

Dümene ilme oturtana insanlık kodu, kalem olarak indi. Ve bütün kötülükler aşıldı.…Kaynak, altın ışıktı. Kök göklerin, kübra olan kelamı, aklın kaynağındaydı.. Ve siyah, mor değil, insan diye bilinen biliş, kodlara inmekteydi.

“İki dil var” dedik. Ekmek için yaşam ve yaşam için ekmek. Ama biri ilim, diğeri kelamdı.. Ve bizler, kelamı kodlayanlar, insanı tohumladık. Kontrol dışı hiçbir ilim, Bu Mecliste dillenmedi… Etki alanımız, çok geçişkenleşti. Ve “siyah” denilen renk, “mor” denilen, o tohumların, kök gerçekliğini, gök çözümlemeleriyle ile dilledi.

Çok önemli bir çalışmadır, bu çalışma… Buyurun, anlayın. Barış haline dönüşmek istemekteyseniz, kendi yüreğinizle barışın. Savaş istiyorsanız, kendi yüreğinizdeki, kültle savaşın... Her ne yaparsanız, bütünde gerçekleşir. Bunu iyi anlayın. Burada ne yaptığınızsa, diğer meclislerde aynısı yapıldı.

Bu dönemde, dünya meclisleri, Bu Meclise bağlı ve Bu Meclisin yoğunluğuyla kodlama yapmaktadırlar. Her dünya, yaşama inemeyebilir ama bitişken olup, bu yaşama inenler, muktedir olacaktılar.

Sahra, alıp götüreceğiniz, bir yaşamdır. O sahrada, mutlakiyet olacak. O sahrada, ruh olacak. Ve kontrol olacak.. Ve onu alıp, götürdüğünüz zaman, bütün kökleriniz, tüm zamanlarda, göz olacak ve bütün kötülükleri aşıp, geçeceksiniz.

“Cennet” dediğiniz ilim, hepimizin yolunda mevcut olan, sıhhatli çalışmadır.. Ve sizlerin yaptığınız, bu çalışma mutlaktır. Unutulan ne varsa burada anımsanılır, hatırlanılır, hakiki dilde dilletilir…

Ve mitosların kutsal tınısından öte bir tını halinde mutlakiyetini kodlayabilir…”Mektep” dediğinizde, budur… Herkesin, herkesi hak ettiği bir yaşam….

Saygılar sunuyoruz, hepinize… Bu Meclis mutludur, huzurludur ve bizimledir. Biz, Bu Meclisle, görev taşımayı sürdüreceğiz.

Hepimiz, Horasan Erenleri diye bilinen ilim kalemleriyiz ama burada çok daha güçlü yaşam kodları var. Tükenen her anı kontrol altında tutanlar var… Mutlak olanlarda ve müsterihiz ki yaşamda, kulluk yapanlar. Seviyeniz çok iyi. Yüksek aklınız, mutluluk getiriyor, hepimize.. Ve doğanın kübra olan kelamını burada dinlemek, bizleri mutlandırıyor.

Salı çalışması yapmanızı beklemiştik ama istemediniz. Biz, bugün sizden, ruh istiyoruz, canlar… Salıdan, vazgeçtik. Ruh, istiyoruz. Bu çalışmada ruh olsun, diledik. Ve kötülük önlensin, istedik. Ölüler dirilir ama ruhu olmayanın, yarını yoktur ve siz, ruhun kuranları olduğunuzu, bize gösterdiniz.

Mucizevi bir çalışmadır, burada yaptığınız ve bu çalışmada olmak, bizlere onurdur. Seviyeniz, seviyemiz oldu… Yaşamınız, yaşamlarımızdaki yarınlarımızı kodladı ve biz ekmeğiniz olduk, sizin. Çok huzurluyuz, burada olduğumuz için.

Şikayet etmiyoruz, bizi bizden bize dillemediniz, diye. Ziyan olmadığımızı gördük, ziyan olmayacağımızı bildik …Ve sistem olarak, sizle, her anda bilişimizi kodlayacağız… Akıp geçip, geleceğiz size ve sizinle, çanımız çalacak yüreklerde….Alışıp, alıştıklarımızla da büyük kötülükleri önleyecek, görevi taşıyacağız.

Horasan, Horasan denilen, ne ki? İlim, canlılar, ilim.. Hepimiz, siziz. Ve siz, bizsiniz…

İşimiz, işiniz… Biçare, biz, biçare, biz.... Biçare, biz… Ve çare, siz.

İşte bu!

https://youtu.be/2vWt-tioHlA
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 65 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol