Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (9) 1. AKIŞ, 1. BÖLÜM
 

25.NİSAN.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI (9)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 1. BÖLÜM

Değerliler, ruhsal kalemimizle bugün burada bu tohumu ekerken her birinizin görevinizin kontrollu olarak tahditlendiği kesindir.

Mutlaka ama mutlaka bu yoğunluğa gelmenizi bekledim… Ama geçip geldiğinizde bitki, hayvan ve her türlü yaşam formunu kodlamanız da gerekmekteydi. Sizler buraya geçip geldiniz ama kelamınızda kontrolunuz yoktu…

Çok özel bir gündeyiz… Bugün, bütünün kültü olan bilişinizle, bedeninizi kontrol etmeniz gereklidir. Kaynak dışı bilgi vermemi beklemeyiniz. Burada olan ne varsa, bütünün gücüyle olacak. Kontrol dışı bilgim olmadığı kesin. Kaynak insanlık, bitki hayvan ve her türlü formal yaşamın tohumudur. Bu kesinidir… Ama sessizce burayı dilleyerek, bu yoğunluğu kontrol edeceğinizi düşünürken, büyük kötülükleri yaşadığınızı da görüyorum.

Ölü bir dünyaya kök gerçekliğinizi kodlamaya geldiğinize eminim. Altın ışığınızı göreve almanız mutlaka Amonlar’ın kuranındaki o yoğunluğa kaynak olmanıza bağlıdır.

Ellerinizin gücü, kök gerçekliğinizi güçlendirecek dürümde değilse eğer, ekmeğinizi hakikiyetinizle yoğurmanıza imkan yoktur. Koyu bir ışık var dünya… Bu işçiliğin şavkıdır ama dünya ilminde “işçi”, ağır yükü hafifletene denir.

Eski davanız devam ediyor, biliyorum. O dava karşılık bütüne hizmetçilik yapanların yenilenişini sayfa sayfa kayıtlayıp yeni bir tohum ekmek istediniz… Ama daha özel bir gün, bunu da yapacağınıza emin olabilirim.

Bugün burada olmanız gereksizdir. Şarkınızı okudunuz. Öyleyse kontrolunuz kuruldu.. Yok canlarım, yok. Eski dünya müthiş bir ışıkla kodlanmıştı. Bugüne geldiğinizde görüyorum ki kontrolunuz son derece zayıf… Bize karşı saygınız yoğun ama bizimle bu çalışmayı dahil olacağınızı düşünemem.

Kervan yürür, insan yücelir, muktedir olan insan tohumunu eker… ama ruhsuz bir yaşamda kodlanış gerçeklemeyeceğinden, kaynağınız kontrol kurucu olamaz, kuruluşunu kodlayamaz.

Kayıtlarınızı okudum… Çok da titizlikle dikkatle incelikle okudum. Netice şudur:

Yoğunluğunuza mutlak “akıl sahrası” kodlamadı henüz. Mutlak akıl sahrasında o kodlama yapılmadıkça, tahtınız kontrol edici olamayacak. Tahditsiz olmadığınız kesin. Tahditli olanların beşere “kalem” olduğu bir dünyada biz, Allah’ın tınısını duyanlarla bu çalışmayı devam ettireceğiz.

Altın ışığın gücü, tüm insanlığın kürzi kapısı ve bizler “Medine” dediğiniz o sahranın ötesiyiz. Maya tuttuğu zaman Rahman, kulluğunu kodlar ve ruh bu toprağa iner. Ruhun bu toprağa inişi için “aşk sahrası” gerektiğince kodlama yapar.

“Aşk sahrası”nın yaşama kodladığı ilim, hepimizi yüceliklerle dilletir. Kili kumu dinleyenler, ilmi dinlemeye ve yolu açmaya çabalarlar.

Koruma aldığımız bu dünyada, “Mesih kalemler” kodlama yapacaklar. Onların robotik tahditleri muktedir kalemlerle, mutlak kuran olanlarla kodlanıp, koklanacak ve “ruhun kuranı” tohumları kayda alacak.

Kendi nurunuzu kontrol altına alırken, büyük kötülükleri önleyeceksiniz. Kin, Allah’ın ilminde yoktur. Allah, tahtında “insanlık” kodlar… İmparatorluğun kübra olan kelamını kodlar ama itibarı yüce olanların kinli olması, sayfalarımıza kontrol dışı sahraları kodlamak için, hakikiyeti kayıtlardan çıkarmak için, geçişleri kırmak içinse, İslam kapılarının tümünü kapatırız ve bu görevi kontrol edici olanlara kayıtlarız ve kayıt tahtında kodlamaları kontrollu yaparız.

Eşkalinizi bilirim. Kanat takmaya gelmediğinizi de bilirim. Korkuyu halen aşmadığınızı görüyorum. Koca bir doğa ve bu doğada hepiniz, kavakların tepesi olmaya çalışıyorsunuz. Hepinizin yoğunluğunda bu var. Zirveye varmak… Ama gözünüzün görmediği bir mesele var, Atlanta Ata Kalemi dünyada öz gerçekliği kodluyor. Öz gerçekliği kodlayan KAHA ilim, mutlak kuran, hepsi “ilmin kalemi” oldu ve bütünü güçlendiriyor.

Seviyenizi ölçtüm. Hologramı aştığınızı düşünemem. Basınçla kelama inebileceğinizi gördüm… Ama o basıncın, koyu bir ışığı kodlaması mümkün olamayacak. Kendinizi “ruh” saydınız, çok mutlandınız ama “geçiş”iniz yapılamadı.

Kasanız, “ruhun kulluğu” için kontrol kurdu. Kasaya, Allah’ın tınısını koyduk. O tını bütüne görev taşıyacak. Çaktığınız hakikiyet, “ilmin kelamı”nda “hakkın kapısı” olacak. Ama o hakikiyeti haketmelisiniz ki koruyucu olabilelim her dürüme.

Kör gözünüz görmedi yüreğimi. Görseydi, kör olduğunuzu, hakkın kalemini kontrol etmeye kalktığınızı ve “ruh”suz kaldığınızı anlayacaktınız.

Bedenimi kontrol edemeyeceğinizi gördünüz. Bundan daha öte bir yaşam, hikayedir yüksek kaleme… Sizden tahditsiz bilgi değil, “hakiki ilim” bekliyorum. Bunu hak edin, “doğanın kuranı” olun, kodlayın yoğunluğu, “mutlak” olun ve görev alın. Görev verebilirim size… Açı daralır ve sahra sizin yoğunluğunuzu kodlar ama şu anda görev, ellerinizle itip koruyucu olacağınızı sandıklarınızda, koyu bir “kırıcılık sahrası” oluşturdu.

(Devamı 2. bölümde)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://www.youtube.com/watch?v=TSNYyepDr_U&feature=youtu.be

 
  Bugün 120 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol