13.HAZİRAN.2018 TARİHLİ TURANLARIN KURANI 16
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2. AKIŞ – 1. BÖLÜM
BİR’den veriyorum...
Dağlarım!...
Burada olmanız bizleri mutlandırdı... Soyunuzun sonsuzluğunu görmekteyim... Yorulmadan buralara gelip, buralarda görev taşıdığınızı da görüyorum... Uzak, çok uzak planetlerin kutsal tahtlarından bu yoğunluğu tohumlamaya iniyorsunuz... Büyük kötülüklerin öz köklerde güçsüz olanlardan tohumlandığını da bilerek buradasınız...
Muhammed insanı, kelamı kalem olan bilişiyle bu yaşam kapılarını bulabilmeniz için görev taşımıştı... Bugün dört gök sözcüsünü, kürzi kapısında yine sistem var... Ve burada olmanız, hologram olan sahraların daha yüksek ilme ulaşmış olmasından kaynaklanmaktadır...
7. Dünya, ölü planetlerin görevini kodlarken, İslam kapılarında o yoğunluğu kontrol altında tutabilecek tiraj yükseltici ışık kayıtları da var... “MUKADDİME” dediğiniz ilim kalemleri de var... Her şey var... Arzın gücü de var... Nesiller boyu doğanın gücüyle bu çalışmaları yapmakta olanlar da var... Ama toprak olarak yapıldı bu çalışmalar bugüne kadar...
Burada oluşları, burayı tohumlayışları, burada mutlak kuran oluşlarıyla bilişi kayıtlayışlarından ibaret olmayan çalışmalar, sara sara bitiremediğimiz tohumları kodladı... Öyle görevler taşındı ki bu dünyada, koruma altına aldıklarımızın, çan çaldığı zaman yaşam kapıları kodlandı ve tartılar kondu zamana... Ve dendi ki “öksüz kalmasın kimse, onlar tartıya konsunlar ve ruhsal kalemlerinde mutlak kuranları kodlanıp tahditlensin...
Ben dünyalı olarak itiraz ettim... Ve dedim ki “dünyayı tartmanıza, ilimi kalemden ayrı tutmanıza istekli değilim... Ve buna karşın bedenimi kontrol etmeye kalkanlar çoktu... Yoruldular bugün bedenimden, kelamımdan, hakkımdan doğan ilmimden çalışmaya engel olmaya geldiler... Dindiler, diriydiler... Karanlıktılar, yırtıldılar... Şafaksızdılar...
Şekil boyutlarında neler oluyor? Öyle çok şey oluyor ki burada... Bunları soran, bilerek sorsun... Dünya ruhsuz değil canlar... “Yolcu yolunda gerek” derler ya, “İNSAN İLİMDE GEREK!...” Biz dili halik olanlar, rahmi kapıda bilişle gereğiz... VE BİZ BİLİŞİN KAYNAĞIYIZ CANLAR... Bu “SURA ÜFÜRDÜ” diye bilinenin, insan kontrolunda kodlama yaptığı da bilinmelidir... Robotik timlerin tahditlerinden çok çok öte olan, halik olanların diriliklerinin tahditleri oluştu yaşamda... Ve dünya dürümlerinde tırpanlık başladı... Kendini dinleyemeyen, kelamı halik olmayan, mutlak kuranları kodlardan ayrı tutmaya çabaladı... Muhammed Mustafa’nın ruhu bütüne hizmet ettiği sürece yasaları dilleyebilecekti ama Muhammed mutlak kuranında kontrol dışı kodlama yaparken, İslam kalemleri kodlardan ayrışacaktı...
Her şey her şeyle kodlanacaktı... Bütün bunlar planlanmıştı... Ama doğanın gücünü kimse hesaba katmadı... Nedir doğanın gücü? SUALTININ KÜLTÜ OLAN BİLİŞ!... Öylesi bir biliş ki doğanın bilişi, mahrekteki el ve ayak... Yarınların hakiki ilmi... DÜNYA DÜRÜMLERİNDEKİ YOĞUNLUK... Ve tümü imparatorluğun ilmi olan İNSAN!... Bunu kaç insan kavrayabilir?
Sizler formal sahralarda kendi yoğunluğunuzu İnsan saydınız... Öyle çok yanılgılar oldu ki yaşamda... HER ŞEY İNSANIN NİHAN KAPISIDIR... Ve tinsel kalem olan biliş tümüdür... Ve bütün kötülükleri aşmak için bilişin hakikiyetinde ilim olmalıdır ve o ilim doğanın ilminden başkası olmamalıdır... Bunu öz gerçeklik olarak kabul edin... Kil kum olan ilmin kalemlerini anlamanız sorumluluk ama doğayı anlamanız çok büyük bir sorumluluktur!...
Düzeni kurarken size hep tahditli bilgiler verdim ki, herkes kelamında HAK olsun diye... Tahdit koydum... Dedim ki “anlayabildiklerince hakedip anlasınlar... Dedim ki “dürümlerini bu yoğunluğa çeksinler, dillesinler... Ama size şarkı türküyle verdim tümünü ki, hakkınızı hak edip anlayabilmeniz için, kendi rüya boyutlarınızı aşıp geçin diye...
“Doğa” dedim ya hani, DOĞA “BİZ” OLAN BİR TEKLİKTİR... İSLAMIN KAPISI DA DOĞADIR... Sırrı anlamayan, sanal boyutların KA HA levhisini hiç anlamaz... Demek isterim ki, BU DÜNYA RUHTUR... BÜTÜN KÖKLERİYLE KÖTÜLÜĞÜ ÖNLEYECEK SÜPER SAHRADIR!... Bu dünyada yaşamlar, hakiki teknikle kodlanmıştır ki, öz gerçekliği hak ettiğiniz anda, doğa sizleşsin diye...
https://youtu.be/QLg0-8oCOh4
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
