Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI (15), 3.AKIŞ 2.BÖLÜM
 

06.06.2018 TURANLARIN KURANI 15
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ 2. BÖLÜM

Biz o temiz insanı hakikiyetle dillerken hep kelam olup dilledik. Olgun başaklara göz verdik canlar biz, kök görev verdik, ölmeden öldüler ve yok oldular çünkü onlar kontrol kurup an sahralarında bütüne hizmetçi olup ocaklara indiler ve her insanın kelamda kalem olmasına ve yarına varmasına çaba sarf ettiler buydu maksat…

Ve bugün robotik kodlar bile kaynak ilimle dillenmeye başlıyor canlar. Hani den, denlerle çalışanlar var ya, hani bilgiyi ezberleyip tekrarlarlar ya işte onlar ruhlarını kodlamaya başlıyorlar.

Öyle çok çalışacaklar ki kırk kapının kırkında kalemleri olacak, görevleri ilim olacak. Su altını gücüde dürümlerde olacak ve mutlak kati ve hakiki dil aklın kelamında has tahtta umman olacak. Bugünden sonra çok mutlu bir dünya kurulacak canlar… O dünyaya yasa kaydını yaptık bedenli olarak ve din ilminden öte bir kelamı kodladık.

Biliniz istedik, dünya cennet olacak… Dünya cennet olacak… Koruma altına alındı canlar bu dünya, her şeyin gücüyle korunacak. Her şeyin gücüyle…

Hologram kontrol edildi ve kodlar tohumları kayıtladı, Halik olanlar hak kalem oldular ve yazan yazdığında hak tekniği kodladı.

Cennet insandır canlar, “arz talep” derler ya hani, ne arz edilirse o talep edilirdi anlaşmaya göre ama arz talep diriliği artık sonlanıyor. Arzın sonu, talebin sahrasını kodladı. Artık talep ettiğiniz hakikiyetiniz olacak. Kimse size zahmet edip de arz etmeyecek yaşamı, siz o yaşamı alacaksınız hak edeceksiniz, sahra olup var edeceksiniz. Ölüler diyarı bunu bilecek artık, tüm insanlık bunu bilecek. Dünya bir dünya olacak ama ölü bir dünya değil Furkanların kuranı olacak dünyada. Hasat olacak yaşam, ilim olacak, cennet olacak bu dünya, cennet olacak… Düzen kurulacak canlar…

Her şey her şeyle bağlantılıdır. Ben her anla bağlantılıyım, her birimi her birimizle bağlantılıyız ve tüm bağlarımız hak ettiğimiz kodlayacak ve biz mitosların kök gerçekliğinin kült olan ilminin gücünü dürümlere çekerek her binde bir olanı hak edeceğiz. Toy bir zamanda kontrol edeceğiz ve bütüne hizmetçi olacağız, bu hizmet hak ettiğimiz insanlık hizmeti olacak canlar.

Şart mı bunlar diye sordular? Hepimiz, her birimize hak teknikle bağlıyız. Şart mı? Hani nerede ilim? Beden insanın ilmidir… Sahra nerede? İlim… Ya rahman? Ka ha insan… Ya tohum? Biliş… Ve hira ilminden öte bir ilim, hakiki ilim…

Matu genlerinden söz eder pirinç tanelerindekiler bilir misiniz? Dağlarım, “tanrı genleri” derler… Yok böyle bir şey canları yok, her insan bir tanrıdır bunları iyi anlayın! Kimin etkisi kimin diriliğinde? Her birimizin etlisi, her birimizin diriliğinde!...

Masonlar var, sofaya kodlar, yollarını tohumlar, yaşamlarını kayıtlarlar ve sorgu sual ederler netice ne diye? Sevgi… Netice sevgi!...

Yasaları koyanlar var, bilişi kodladılar ama ruhsuzdular, hani neredeler? Siyahtalar, her anda ama sofada mutlak olarak ve biz hepsiyiz canlar.

Yere ekmek koyduk biz, mutlak kuranımızı koyduk… Okuma yazma öğrettik ilme kuran olanlara, mucizeler yarattı insanlık tüm zamanlarda ve tüm insanlıkla. İşte insanlık mucizedir bunları iyi anlayın!

Size Allah mı gerek, kelama kalem olun görün sizi; odur siz… Size Rahman mı gerek, hasat olun bakın sizsiniz o… Her anda olansınız ama yaşamsınız siz… Seyredin yarınları hepsinde varlığınız tohumdur, okuyun yoğunlukları ölüyü diriltin ve yoğunlaşın. Demeyin ki ben nefesim, ben teknik kapıyım demeyin, doğanın kuranıyım demeyin, neyi hak ettinizse osunuz, bunları iyi anlayın.

Ben bu dünyaya öz gerçekliği kodlayarak, mutlak kuranları tohumlayarak indim. Yer kürenin gözü, özü, sözü olarak… Ya sen, sen ne şekilde geldin? İnsanlık ilmiyle ve bedenli olarak geldin. Her birimiz biz olup geldik canlar. Ben nefes olup her anda oldumsa, sessizliği dileyerek oldum. Kibri aşanlar kelam olurlar, “ol” deriz olur…

Kork ya da korkma, “ol” deyin canlar “ol” deyin… Her şey olur, bunu unutmayın “ol” deyin ama kontrollü deyin…

Hicaza kelam edin ama hicaz siz olmadan kaleme inmez, bunları iyi bilin…

Merdiven kurun sahraya, o sahra siz olun ama savaşınız kelime kelime insanla değilse, sanal boyuttasınız siz, anlatamazsınız ki yoğunluğunuza insanlığı. Sizin kini aşıp yolu bulmanız gerekir, koşmadan, koşturmadan yarına varamazsınız, koşmanız gerekir. Ol diyebilecek yolu bulmanız gerekir.

Kurtulmak ummanlara kuraldır ama kurtuluş kalemde küzi değilse, kaynakta yoktur…

Boy boy insan tüm zamanları kodlar canlar. Ruhsuz değiliz hiç birimiz ama o ruh bizsiz kaldı dünyada bilir misiniz? Ruh kodlayıcı, kodlattırıcı ve kontrol kurucudur. Hangi insan bu yoğunlukta kendi ruhuna hakikiyetine varabildi ki?...

Ben dünya deyin canlar… Bayılmayın, baygınlık sizi kontrolsüz bırakır bilir misiniz? Sahra olup hak edin, ağır yük taşımayın ama ruhunuzu hak edin. Böylece ölüler diyarı dünya dirilecektir, böylece yolunu bulacaktır, böylece Tarıkların tınısını duyacaktır ve beşeri hakikiyet hakim olacak şafağa varacaktır, mutlaktır, mutlaktır, mutlaktır!...

https://youtu.be/fzfD4K9ge2M

Süper İnsanlık Realitesi

 
  Bugün 458 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol