TURANLARIN KURANI (3/3)
14.03.2018
ARZIN NEFESİ’ni anlayanlar, biz ile çalışırlar. Şarkımı okurken; herkes, KELAM olur kendini okur. Bu nedenledir ki burada, güçlenmek değil köklenmek için çalışılır…
“DÜZEN için ÖZ GERÇEKLİK’inizi hakedin!” dedik. Burada olmanız bizi mutlandırıyor.
Dünya dürümlerinden güç alan İNSANSILAR, biz ile dillendiklerinde, İLİM KALEMLERİ olurlar ve yoğunluklarını, ay yüzeyine yoğunlaştırırlar. Ay yüzeyinde, çorba piştiği zaman; o çorba, tüm ZİYA olan yaşamlara akıp geçer. Ay, bizi bize yansıtır. Bu çok önemlidir. Aydan dürümlenen bilgi, diğer gezegenlere ulaşır.
“BİRLER KAPISI” diye bilinen kapıdan geçtikçe NEFES’e ulaşanlar, İSLAM KAPILARI’ndan GÖK SÖZCÜLÜĞÜ yaparak kaynağa varırlar.
Ulu bir dünya ve bu dünyanın nefesi olan insan!... Biz bu dünyayı kodlarken, TEKNİK KALEM’imiz, tüm zamanlarda, tüm sahralarda yarınları kodlar. İşte! ay yüzeyi; bizim, bize kayıtlarımızı tüm sahralara ulaştırır.
Bu çok özel bir BİLİŞ KODU, İLİM KALEMİ, İSLAM KAPTANI; oğullarını kodlayan ve RUH’u sayfalayan ışığın, KAHA olan KELAM’ıdır… KELAM, BİLİŞ’i hakettirir ve RUH, İLİM’i kodlarken; her bir sahrada görev taşınır.
Buyurunuz okuyunuz bilgileri!... Okutunuz!... Oğullarını HALİK kılmak için İLİM yapınız!… Sarp bir çalışma, sarp IŞIK ve yaşam, sevgiyi hepinize kodlayacaktır.
Dünyadan inenler, DÜZEN’i kodlarken; RUH’u kodlayabilirler… Aha! RUH, KULLUK İLMİ ile cevherini, tüm sahralara ulaştırmaktadır.
Ay yüzeyi, bu uluştırıcılıkta, bir yansıtıcıdır. Yansıma, hepinizden güçlenerek yapılır. Müsterihiz ki her insan, KULLUK İLMİ ile sahraya ulaşmaktadır.
Olgun Sistemler, olgun KURANLAR olarak bu yansımada görev alırlar. Bir tek insan, yaşam tohumladığında, o TOHUM, tüm insanlığın kaynağı olur. O KAYNAK, insanlaşır; İLMİN KAPISI’nı açar ve tüm zamanlara ve tüm kaynaklara varır.
Asa, insanlıktır. O asayı hakeden; İLİM olan, insan sırrını dilleyendir. Hak ta ala tahtını insana bırakır ve insan; tahtı, has ilme kodlar… Hak ta ala, İLMİN KULU olur; RUH olur; MUTLAK NEFES’e cevherini kodlar. Aşkın sahrasında dirilir; BSUİ olur ve yoğunluğu artırır… İşte bütün kütle kodlanır; sahrada taht kurulur. O taht, İLMİN KALEMİ’nin olur. O yoğunluğu kodlayan, oradan NİSA KAPILARI’nı hasata kaynak yapar. İşin ilmi budur. İSLAM, İNSAN ve İNSAN, KULLUK YAPAN!... Aha yapılan kulluk budur!...
Mucizedir İLİM, insanlıkta; KUTSAL YARINLARı kodlayanda ve RUH’a KALEM olanda!... Aşkın aşkı İNSAN!... Bu insan, mucize ve mucize olan insan, yolu açıp her insanı kontrol altında tohumlayan!... Böylece yaşamları yaratır ve yarattığında yaratılır!...
Boşluk, boşlukta kodlanana ve yoğunlaşana kodlanmış sahra!... Boş koşan; yorulan, tohumları HALİK kılarken; dolan, dolduğunu kodlayan, NEFES’e varan insan!…
O insan, koşup yorulur ama RUHLAR KAYNAĞI’nda her bir SİSTEM’i tohumlar. Yoğun ışık altında dillenir, dirilir, salt NEFES olur… Koruyup kontrol eder, İLMİ HALİK OLANLARI.
Unutmayınız zarar engellendi. Yarınlar, dillendi ve dinlendi ve sonsuz zamanlar yarınlara kul oldu. Dünya, yeryüzende güçlendi. Bir tek KALEM oldu ve sonsuz yaşamlara görev taşıyor. İş buydu ve bu oldu… Mutlaka olmalıydı!... “OL” dedik!... İş buydu!... “OL!” dedik… Sofra kodlandı!... İş budur!... İş budur!... İş bu dur!...
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
