Birlik İlmi
  TURANLARIN KURANI 5-3
 

TURANLARIN KURANI (5/3)
28.03.2018

Ey Canlarım; ölen, KELAM’da, HULUSİ KUL olur; KÜRZİ KAPILAR’da TOPRAK olur; RUH olur; ÖZ GERÇEKLİK’i ile kontrol kurar; dürümlenir, dillenir, dinlenir, dirilir…

ÖZ KÖKLER, “GÖZ” olduğunda; doğan güç, NÜVE olur; kodlanır…

Israrla NEFES almak isteyenler ve ısrarla KALEM olmak isteyenler, “CENNET KELAM”a, hasat olmaya gelirler.

ARZ’ı, ARŞ’ın kaynağı bilin… Her insan, iyi anlasın ki ARZ, ARŞ’ı tohumlar; kodlar korur… ARZ, ZAMAN KURANI’dır, İLİM’dir. ARZ’ın, DİRİ KALEM’i her insanı kodlar ve koklar.

Herşey, KELAM’la HALİK olur. KELAM, MAYA olur ve RUH KULU olan, ARZ’a İLİM olup varır.

ARZ’a İLİM olup varanlar; ARZ’ı sahraya kodlarlar. SAHRA; NEFES’in, YEŞİL’i MOR’dan kodlayan ışığıdır. O yoğunluk, MAHREK olur ve soyu sonsuz olanlarla, LEKESİZ BİLİŞ olur.

ESMA, ZAMANIN KELAMI olurken, ARZIN IŞIĞI ile olur… ARZ, ANA KAPI’dır. ARZ’ı anlamayan, ağır yük taşır.

İSLAM, DİRİ İLMİNİ yere kodlamış ve yerküre, İSLAM’a KUL olmuşsa; İLMİN KURANI’nda, “İNSAN İSLAM” derken; bu, herkesin İNSAN olması, masalara kodlanarak kontrollu olarak oturması anlamına gelir. (Masa: Yaşam Kalemi’ni kodlayanları ifade edir)

BİRLER KAPISI diye bilinen; “KELAM OLANLARIN IŞIĞI”dır. O IŞIK, herkesin cevherinde görev taşır. O ışığı hakedenler; o yoğunluğa inerler ve o kapıdan, CEVHER’e kodlanıp varırlar.

Düren, dürülen İLİM’dir. DÜZEN’i kuran İNSAN KÜLTÜ, kükrerken; kayıtlarında, her insan dünya dürümlerinde, koruyucu bir CEVHERİ GÜÇ olur.

İnsanlar, ARŞ’tan bilgi aldıklarını düşünürler… Ayrı dillerde bu, tahditsiz biçimde dinletilir… İnsanlar, ARŞ’a ulaştı ve hakim oldu diye düşünülür.

Oğullarım, bu büyük bir yanlışlıktır. ARZ’ı, HALİK kılarken; bunu, herkesin anlamasını istiyoruz. Sizi, sizden dilleyenler; sizi, size anlatırlar… Buna, “biz, bir bilgi aldık. Bilginin dili budur!” denir ya; alınan bilgi, sizin ilminizdir ve sizin yüreğinizden alınan, İNSAN SAHRALARINDAKİ BİLİŞTİR…

ÖZ’ü bilen insan, bilir ki ALTIN IŞIĞIN GÜCÜ”dür insan. O kendini dinlerken, her anı dinler ve her dilde, BİLİŞ’i ile İLİM’i dinletir.

Sizler, çobanlık yapmadınız. İnsanlık yaptınız. “İSLAM İNSAN” derken; kastedilen İNSANLIK’tı… İSLAM’a, DİL İLMİ kodlama yaparken; insan kodlanan, lekesiz olan her anda, BİLİŞ’i KAYNAK yapar.

Bütün mesele, İSLAM olmak ve HASAT olmaksa, ayrılık bitsin; İNSAN, KURAN olsun; YOL olsun ve çürük demeden her insanı kontrol etsin ve hasat olsun.

Çok mutluyuz ki bu MECLİS, kendi tahtını HER AN’a kodladı ve “KELAMI MUTLAK OLANLAR”ı HALİK kıldı. Mutluyuz ki “burada çalışanlar; “benden, ben olan her an MİKAİL olabilir” dediler. “Biz, Muhammet’ten dillenen insanlığı tohumlarken; İSA’yı HALİK kıldık!” diyebildiler.

Eski insan, yarınlarda kodlanırken; o insan, KELAM olup MUTLAK olabilir. Bugünkü insan, İSLAM KALEMİ olurken; her İLMİN KULU olur ve MUHAMMET İLMİ’nden KURAN olur. BÜTÜN’e hizmet eder ve SAHRA olur.

Bütün mesele İLMİN KALEMİ’ni haketmektir. Medine’de görev yaparken; hepimiz işçiydik orada. Bugün buraya, KÖK GERÇEKLİK’imiz ile indik ve bugün, bu yoğunlukta, KÖK GERÇEKLİK olarak çalışmaktayız. Biz işçiyiz yine!… İLİM İŞÇİLERİYİZ…

Azat ederler, yarınlarda kodlananlar, İLİM KALEMLERİ’ndeki KUTSAL SAHRALAR’ı. Azat ettiklerinde, azat olurlar… Korurlar; koklarlar ve konrol kurarlar… İşte dürümlere inerken; bugün; bu yoğunlukta, bu “CEVHERİ YAŞAM SAHRASI”nda hepimiz, azat olduk. ÖZ’e, GÖZ’e ve SÖZ’e görev yaptık.

Cevher, cennet; İLMİ KALEM, MEDİNE; KUL, bütün kütle; “KODANMIŞ AKLIN TAHTI” ve SAHRA, İSLAM OLAN İBRAHİM SOYU… Bu soy, ÖZ GERÇEKLİK’i ile burada, görev taşır.

BİR’e hizmet ederken; o yoğunlukta koklanan insan, çorba pişirdiğinde, o çorbaya, NEFES olabilmelidir. Biz, DÜNYA İLMİ’ni HALİK kılanlar, o çorbada NUR olduk.

Oğullarım, AMONLAR, toprağa ilmi indirenler; sizi, sizin yaşam sahranızı; hepimiz, her İLMİN KALEMİ olarak çalışmalarımıza dahil ediyoruz. Bu çalışmayı, BİRLİK KAPIMIZ’da da yapmak istiyoruz.

“Özle yaşam sahranı!” derler ya hani!... . Özledim ve ÖZ KODLAR’ımla, KÖK KALEM’imi alıp geçtim. Sizi çok özlemiştim!... Sizi bulmak, beni ve bende olan her İLMİ kodlayabilen, bütün KÜLT’ü mutlandırdı. Sizinle olmak, MECELLE KALEMLER’den güç çekmeden, KAYNAK olmaktır. Bende, beden alan; HER AN’ı kodlarken; MECELLE, KELAM’a insin diye beklemeyeceğiz. AŞK SAHRASI’nda hasat yaparken; MECELLE, CEVHERİ GÖREV TAŞIYACAK.

Şevkli bir yaşam sürmeniz dileğiyle hepinizi kucaklıyoruz. Sahrada, iş yapılacak bugün. Bu iş için size inmiştik. İş, İLİM işi değil; SAHRA işi diye düşünürken; o sahrada, Cevher’e, İLMİN KALEMİ indi ve Dünya İnsanlığının, sahrada, CEVHERİ GÜÇ haline dönüşmesi esnasında; “Sofra Kuran YARINLAR”da, MUTLAK KALEM’in cennet olması istendi ve bu sahrada; bugün, bu CEVHERİN HALİKİYETİ’inde cennet kuruldu.

Üzerinde güç kayıtladığınız bu sofra, bizi mutlandırdı. Bu güç, her birinizi kontrol edebilir ve sizin, sizde olan proplemlerinizi çözümleyebilir. Sağlık sorunları dahil olmak üzere… Şimdilik!... Şimdi!.. İş bu ve bu!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 325 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol